Düşlemsel bir gerçeğim şehrin sözcük avında saklı yahşi ve vahşi bir düş’ üm ben.

Mimozaların tekelinde sürgün.

Aşkın yelkeninde devingen.

Dingin olmaya meylettiğim ömrün bakir kıskacında saklı bir yangın misali.

Öznesi kayıp şehrin de şiirlerin de.

Şair ise yitik.

Simyacı bir esinti göğün kırık tekerinde kayıp bir yörüngede saklı huzura meylettiğim.

Tümleci de sevgisi de iklimsiz bir seyir izliyor güneşin ve balçığındayım yalnızlığın kök saldığım toprağın beni çağırdığı ve de…

Ah, üzerimden atamadığım ölü toprağı.

Mevcut bir tanrı değil yiten aşkın güvertesinde can çekişen bir balık hiç değil.

Ben denizin kızıyım.

Rüzgârın esintisinde saklı bir kum tanesiyim:

Hicrinde dünün hicvi sözcüklerin kan doğradığım kana bulandığım ve kandığım kadar da bir enkazıyım şehrin.

Yitik tenim.

Yatık bedenim.

Ritminde hüznün rastıklarım saklı sandığımda.

Bense sandukamın gizinde saldığım hüznün beyhude çırpınışlarında hükmeden kadere talip ve de tabibi iken içimdeki hastalıklı hüznün.

Bakracı da yok zamanın.

Beynamaz bir esinti olsa ne ki içimdeki delişmen mealin ve hüznün tetikçisi iken rüzgârın bağnaz soluğunda beyan ettiğim dokusunda yalnızlığın bağdaş kurduğum bir kumpasa esir düştüğüm.

Müzmin bir sevgi sağdıcım ve sağ çıkmayı arzu ettiğim solumdaki izdihamın izini ve gizini sürüyorum.

Beylik değildir acım içimi açamadığım kadar insanlara aymazlığında yalnızlığın nasıl ki düşmez kalkmaz Allah bir…

Soyut bir veryansın belki de varlığın hiçliğine kanan.

Somut bir rahle misali üstüne serildiğim.

Somurtan o kukumav kuşu ve getirdiği esintinin minvalinde soluduğum ölümün ç/ağrısına yenik düştüğüm.

Dingin değilken ruhum dengim de yok kâinatta.

Devrik bir cümlede saklı gizli öznemle şerh düştüğüm tabiatta…

Doğaüstü bir acının da güzergâhında ayak bastığım izafi cennetin hulasası ve rüyasıyla tanı koyamadığım kadar da var hani çektiğim sıkıntılara.

Tınısı yok dolduruşuna geldiğim iblisin.

Tabi olduğum bir uyruk değil asılı kaldığım göğün de medarı iftarı.

Kuşluk vakti uyuya kaldığım her ikindide gölgelediği kadar kara bulutların, illa ki feraha çıkıyorum günde beş vakit dahi yetmezken Rabbin huzuruna çıktığım vakitli vakitsiz çalan kapımdan da değil artık medet umduğum ve kumpası cihanın kurdeşen döken kalemin ilhamı varsa yoksa umut ve hüzün.

Düş teknem.

Aşk tekkem.

İhbar ettiğim gölgem.

Firar ettim edeceğim de bedenimden.

Ve işte hümayunu evrenin ve işte hükümranlığında Rabbin ve işte solan teni güneşin.

Güya sefasını sürüyorum ömrün:

Oh, ne ala!

İklimlerden sektiğim mizacım ve tinim.

Hazzın değil haiz olduğum tek zerremin emre tabi olduğu bir ulak iken de kalemimin emir eriyim ben hem sözcüklerin hem de kalemimin ve kale duvarlarıma astığım binlerce şiir on binlerce dize ve kandığım kadar kardığım sözcükler iken yerli yersiz ahkâm kesen insanların kâh uzağında kâh bucağında evrim geçirdiğim kadar da teğet geçiyorum ölüme.

Kayıp bir minval aslında tabi olduğum gezegen.

Gezgin duygularım ve seyyah sözcüklerin de sancağını diktiğim tam da evrenin merkezine.

Şimdilerde sandalım su alırken.

Yarınların dokusunda saklı iken sözcüklerin okunuşu ile huzur bulduğum.

Ve İlahi Aşkın emsalsiz çağrısında ve yardımında teselli bulduğum kadar tecelli eden her duygudur Rüyacısı olduğum gizin ve matemin devindiği kadar yürek iklimimde saklı bir nüans gibi ve de her rötuş hizaladığım göğsüm nasıl ki kıvanç dolu doğruluğun ve sevginin asaletinde sınır tanımayan coşkuma ve yazma aşkıma da kefilim.

Bir redif misali.

Bir rabıta iken aşkın meali.

Bir renk cümbüşü madem duygularımın tekbir getirdiği…

Ve işte firar ettim kozamdan ve az kaldı bedenimden de firar etmeme elzem olan ne ise ikbalimde saklı gün doğumu ve aşkın tefrişi ile çizdiğim doğrunun ve yazdığım müzmin duyguların esaretinde yol aldığım kadar da baş koyduğum yolumdan dönüşüm yok iken ve feryadı dinmek bilmeyen sonsuzluğun sarkacında saklandığım kadar da kozamın tevekkül yüklü varlığına eşlik eden iman gücümle sadece bir nokta olduğumun da bilincinde, sonsuzluğa henüz kanat açmadığım kadar da vadem dolana değin faiziyle sevip acı çekmekten de asla vazgeçmeyeceğim ve insan olmanın tininde saklı endamlı ve de evhamlı yüreğimle şerh düştüm düşeli sevginin emsalsiz ritminde atan kalbimin coşkusuna eşlik ederken ilham perim ve de koruyucu meleklerim…