Card image cap
Güneş bi̇le usulca ağlarken

Sözcüklerin katında mubah mı imgeler?

Bir de soytarı imleç aksayan yüreği ile

Telaşla yıkadığı her ünlemin noktasına meftun

Soru sormaya da korkar olmuşken…

 

Makamı silik bir şarkı ve sil baştan mevsim:

Tünediğimiz göğe kanatlı bir rötuş

Aslında insanlığı imleyen hırçın bir b/akış

Ve akneli yüzünde ölümün

Bir soluk rubai

Mevsim özürlü güneş bile usulca ağlarken bir şiir vakti.

 

Dolmadı dolmadı işte:

Çilenin çileleri karışmışken birbirine…

Bir de fıtratın gizemi

Alengirli bir hece savruk naşında beyitlerin

Türediği her hezeyan

Belki de kefesi ağır basan bir düş

Sürüklendiği mezarında

Yeknesak bir serzeniş

İrkilip de gecenin ferine binaen.

 

El aman demek mi maharet?

Ya da kodaman bir düş

Ve el yordamı gezip gördüğümüz her hale

Türeyen matemin yazgısı belki de

Soluksuz bir gülüş.

 

Aşkın hatırına köhne dehlizlerde bir başına ilerleyen bir gölge

Hizaya gelen yorgun zaman

Aşka binaen latife yapan hangi kuş ise

Düştü düşecek yakamdan bunca eziyet.

Her halükarda geçit vermeye ikna edemediğim

Bam telinde ölümün

Belki de yaralı bir kuş kadar tutsağı iken acının

İçine düşülesi o tuzak.

 

Elbette metazori bir bağımlılık

Aksayan her ne hikmetse

Sözcükler pek bir devasa

Güne eşlik eden sarnıcı kıyamete sürükleyen

Soluksuz bir terk ediliş

Alnına konan buse ile kendinden geçen bir şiir

Yazılmaya dair ne varsa heybemde.