Mevsimin bahtında saklı şarkılar…

Bir şadırvan düşü belki de

Göğe otağ kuran şu sevdalı kuş ve kanaviçenin de

Doğasında saklı hurafeler

Özgürlüğe kanat açan şair

Geceyi yutup de tek lokmada

İçindeki pergel nasıl yakar canını:

Sapladığı ortasına yüreğinin

Kan değil kelimeler akar şiir niyetine.

 

Sevdalı mizansende

Solgun şafak

Yitik gece

Hicap dolu güne de yağarken imgeler

Teker teker

Aşkın da sol anahtarı şiirler:

Bir ukde kalan içinde

Bir nota kadar sitemkâr gönlün rotası

Elbet kavuşur huzura

Dokunup da mehtaba

Ulaşılmazlığın harı yakar hece hece.

 

Muadili ömrün tezat düşler

Acının da yorganını çektin mi tenine

Gecenin,

Damlayan çiy taneleri

Sözcük ırkından firar eden kalemin dengi

Elbet sevgiden ibaret bilumum tümce.

 

Bir fermansa sonlanmayan…

Bir yürekse anlam olmaya çalışan

Pelesenk olan da muteber hüzün

Kayıtsız şartsız şairin kefeninde tek leke

İhbarı acıların

Bir açısı olsaydı keşke her birinin.

 

Münafık gölgelerden ırak

Aşkın latif dinginliğinde

Özgürlüğüne düşkün dün gibi

Kırsalında yalnızlığın

Öğütülen bir öngörü

Kıpraşan hicvinde doğanın da yasası

Sükûn dilemek adına

Meşru bir ithaf

Göğün izini sürüp tek dizinde

Saklı bir muvaffakiyet

Sehven yaralı bir yürek

Kapışansa asası kırık evrenin

Yasasına yenik düşüp de düzenin

Oysaki gönlü huzura kavuşturmaktı tek ümidi.

 

Şimdi savalım da sıramızı gidelim,

Dercesine

İhanet ettiğim elbet mazim

Bilfiil de ihbar ettiğim bir döngü

Aidiyet duyguma binaen

Yüreğin haznesinde saklı neyse

Boca ettiğim yere göğe

Bilumum tahribat kırıklarla dolu ömrün

Penceresinde açacaktır elbet

Hani olur da bir düş perisi girer düşlerime gizlice

Ve yol olurum şiir olurum

Gündüz niyetine yorduğum her rüya

Hayır niyetine…