Karma acılardan çıktım yola: bir şiir
v/akdine rast geldim.
Düşlerdi müzmin yalnızlığın meali
İçine düşülesi aşkın aralıksız yağan
rahmeti…
Gündüm geceyi devraldım.
Bir gül’ düm madem sözcükler miydi
dikenim?
İmgelere tutunduğum bir makam
Hâkimiyeti hüznün darmadağın bir mekân
Ölümdü sergüzeşt bestem
Ölümsüzlüğe kucak açan her şiir adeta
bir özlem
Gıyabında cihanın
Gıybeti el üstünde tutanın
Girgin değildi mizacım
Girişken ve heyecanlı
Tabanları yanarken hazanın
Ben hala dünden alacaklı.
Feveran ettim önce
Fetva verense sahte hoca
El pençe divan durdum aşkın nezdinde
Elem kuşları çağladı
Çığlıkları yeri göğü d/ağladı
Rengimdi solan
Rakımım aşkla haiz olduğum sonsuz
nice rakam
Göktü gözümün seğirdiğinde çıktığım
Yerdi yerden tere vurulup kimse yerin
dibine batırıldığım
Lakin tek muhatabımdı hakkaniyet ve
Mevla’m
İnsan olmanın vardı elbet meramı yine
saklı tuttuğum
Hakkın kapısına koştuğum
O ki ayaklarımı yerden kesen en
ılıman rüzgâr
Bazen üşüten bazen soluksuz bırakan
Mevsimlerden azat vakti
Sökün eden duygularım olacaktı elbet
son vadesi
Mümkün olansa geciktirmek meçhul sonu
Aymazlığında yalnızlık denen ırkın
müdavimi ve tek yolcusu
Hızmam yoktu
Havsalamdan taşan telaşın yontusu
Hazandı son demim
Hüzündü şiirleri derlediğim
Şapka çıkarttığım sihirbaz
Yalandan kim ölmüştü hem?
Hemhal olduğum doğrular geride
bıraktığı nem
Varsın yüzümü yalasın rüzgâr
Kurutsun da gözyaşlarımı
Tembihliyim hem anamdan babamdan
Kulp takan kimse beylik söylemlerin
nazarında
İtildiğim yerden yere vurulduğum
Arz ettiğim her duygunun yokluğunda
vurgun yediğim
Nutkumun tutulduğu
Noksan addedildim
Bildiğim elbet o tek noktadan ibaret
benliğim
Gözlerimdeki hüzün acıtırken en
derinden
Huşu içerisinde solan gün
Huzura dair kesif bir sessizlik
varsın ağır olsun taşıdığım yüküm
Yok yere yoksun
Durduk yere nerede saklı varlığım?
Geçkin zaman geçimsiz insan
Surelerde saklı huzurum ve iman gücüm
Savrulduğum anbean suskun fıtratımdan
arda kalan
Kâh eksik kâh noksan bir masal
Misali yok işte ömürden ömür gider
her dem
Densiz ve dertsiz kimse
Başat duyguların nezdinde
Firarım bedenden bilirim de yakındır
göç mevsimim
Öç almaksa hayattan
Hörgücümde saklı bilinmezin meali
Arz ettiğim kadar sevgiyi
Kabul görmememin hikmeti
Ve işte koştuğum tek kapı
Aşkın İlahi Sarnıcı ve Rüzgârı
Beni benden eden beni bana sunan şu efkârı
Def ettiğim duaların g/izinde
sürüklendiğim
En muhteşem mevsim ve vaveyla
Şükürler olsun defalarca günüme…