Yüreğine değmesin gam dokunmasın keder saklandığım izbelerde gözümü sakındığım yanık türkülerde okuduğum her dua ve Elham, seni getirir bana içimde ukde kalan gecelerde…

 

 

 

 

Arsızdır ısrarı bu sevdanın

Gözlerine aşina olduğum, sevgili

Ah, yanık ruhum yansız buhranım

Seni getirir her y/el

Senden uzağa nakşettiğim şiirlere gebe

Bir anne gibi uzattığım elimi

Okşamaya dahi kıyamadığım tenini…

 

Titrimde yanar yıldızlar

Dokunulmazlığı vardır bu sevdanın

Aşüfte imgelerden alıp da başımı

Gidemediğim kadar

Dik yokuşlarında Üsküdar’ın

Tütensin gözümde

Türettiğim hüzün ikliminde

Saklandığım sarnıcım

Hibe ettim ben nice şiiri

Küfür belledim her gidişini

 

Nazenin yüreğim asla değil ırak mevsimden

Meali hüzün kokan tütün gibi

İçime çektiğim her nefesi

Azat edilesi bir beden ki ruhun tümleci:

Bir hüsran

Ayrı düşemediğim cihan her insan

Nidaları eser uzaktan

O devasa körfezin

Her milimi enkaz madem gövdemin

Göz göre göre serildiğim bu amansız tuzak

 

Meylettiğimdir bahar

Naif bazen sitemkâr

Yamalı göğün tanrısı o göçmen kuşlar

Göç mevsimi mademki yakın

Bu aşk mıdır beni sana getiren

Rüzgârın esen tininde saklı mahrem

Düşler.

Matemin yankısı kâh öykü kâh şiir

Mabedimin enkazı bir söylemden daha firar

Ettiğim yalnızlığın yokuşu ve kader

Dumanı tüter üstünde yazılası her şiir ve ömür

Kifayetsiz bir izlek bildiğim yâdı dünün

Ömür törpüsü bilediğim kadar

Kalemin derdi tasası o bitimsiz hüzün…

 

Bir menkıbe ise inşa ettiğim

Meali özlem kokan bu sefaletin her zerresi

İçimi bandığım kibirli bir sihir

Mademki aşktır özlemin kölesi

Kulluğuma binaen sevgimi dirhem dirhem

Serdiğim şu zemin kayar

Ayaklarımın altından ansızın

Saat tuttuğum şafağın amberi

Meylettiğim ölüm ve huzur

Miracı küflü bir rengin solumdaki solfeji.

 

Aralıksız inerçıkar ibre

Gamlı notalar adeta seyyah birer imge

Bağdaş kurduğum solum ve sol anahtarı

Sanır mısın ki açmaz kapıyı

Rahmetin sağanağı büyür de büyür içimde

İmlecim sakar

Ayracım hüzünlü bir mevta

Sevecen sesinde huzurun buklesinde saçımın saklı veda.

 

Arzı bu aşkın

Arşı alaya çıkan yokuşun

Yonttuğum kalem bir baltaya sap olmak ne ki?

Kazdığım kuyunun kör laneti

Uyruğum şiirdir

Ulağımsa kader

Uleması aşkın kürediğim yollar

Nakşeden acının yoldaşı ne kin ne kibir.

 

Sevgiyle eşleşen öznem

Özverimde saklı madem sitem

Sinemde yara

Yaramda yama

Yamamda aşk ve sen

Meylettiğim bir mevsim mademki sonbahar

Eylül hüznünde daha da çok sevdim seveli…