Muğlak düşler azizim:
Hani, yüreğin tepesine tırmandığım
bin bir yeis
Aşkı deşifre eden bir bakışsa şiir
Gözlerimin kuytularında saklı
sanrılar
Ah, hazanım ben maden
Devindiğim günbegün
Hâkim olduğum sevginin hürriyeti
Sadece severken özgürüm ben ve galip
Bir hadis ise sığındığım
Ne çok hadise sınandığım
Beylik değildir benim kuyruğum hem
Kaygan zeminde tinim
Bir yıldız olmanın verdiği öz güven
Ve işte tutuklu dilim çözüldü ansızın
Çökendi dizlerim dizelere
Çömeldiğim her köşe başı
Bazen bir ayraç gözü kaşı yalnızlığın
Dip dibeyim dilemması yüreğin madem
Derinde saklı o matem
Ah, ıslıklandığım ne ki azizim?
Ismarlama sevmedim hem ben sizi
Sizli bizli bir yolculuktur bu
meftunu olduğum
Hayra alamet sancılı göğün kuşattığı
yüreğim
Bir tebessüm ekip de mutluluğu belime
doladığım
Ellerim, azizim ellerim diyorum
Beyazdır teni mevsimin
Titrektir her dokunduğumda aşk
ellerimin ritmi
Bir var bir yok aşk
Bir var bir yoksa mutluluk
Sizi düşündüğüm kadar sefasını
sürdüğüm aşk illa ki
Ne çıkar ki görmesem sizi
Ne çıkar çıkarsız sevmenin meali
Her şiir her dize
Her şarapnel parçası saplanan şu
yüreğe
Bir temenni ise aşk içimden geçen
Dilemması duyguların
Bazen revnak ciltlere serilen
Binlerce şiir feda olsun size azizim
İçimin buyruğudur bu bitimsiz sevgi
Bilemezsiniz ah, asla tahmin
edemezsiniz
Bir dua bir rücu ettiğim demi gecenin
Derlediğim binlerce kelime
Dertlendiğim mi gece gece?
Tıpası yok ruhumun, azizim
Tıkanan nefesim
Bazense boyutsuzluğum asılı rüzgâra
Sırtına binip de arşınladığım kâinata
Bilseniz keşke ne çok sevdiğimi
Dirhemi feda olsun canın bu firari
Yüreğe
Koptu kopacak kıyamet, azizim
Ben sizin kıymetini nasıl da bilirim
Sağım solum
Önüm arkam
Dilimde Besmele
Yalancı kırlangıçlar bile şahit bu
sevgiye
Kardığımdır yıldızlar
Kaydığımdır nasıl ki adımsa saklı izi
göğün
Bazen gül bazen sümbül
Bazen sevip ölüp ölüp
Dirildiğim bir hayat hikâyesi
Yolun ortasında olsam ne çıkar ki
Mademki yürekte saklı bir çocuk
neşesi
Coşkuma katıktır şiir
Şiire katık rüzgâr
Meylettiğim Samanyolu
Hem hem kızsam bile zaman zaman
Saman alevi gibi sönerim ansızım
Andığım mazim
Ar bildiğim ruhum, gizemim
Arşınladığım kadar
Yeri göğe
Kupa kızı aşk
Don Kişot gibi saldırdığım yel
değirmenleri
Ya, siz azizim ya siz?
Neresindesiniz bu hikâyenin
Beyaz atınızın olmadığı malum
Yeter ki beyaz olsun yüreğiniz
Şüphem de yoktur hani
Kar beyazı göğün salkım saçak
bulutlarına
Ah, tırmandığım yerli yersiz
Sevdiğim kadar silkelediğim sözcükler
nasıl ki
Pervasız
İman gücümden doğdu bu aşk
Hem Allah rızası için sevmedim mi ben
sizi?
İmalat hatası ise yürek
İhbar ettiğim sözcükler nasıl ki tek
tüfek
İkazım kendime
Sustum ve yağdım içime
Yeter ki taş değmesin ayağınıza
yüreğine
Taçlandırdığım hayat
Şahikası özlemin
Yerli yersiz çıktımsa karşınıza
Af ol geceyi mesken bildim bileli
Serildim ben yüreğine şiirin
Şirin bir tebessüm ile de ansızın
gidebilirim
Elbet kendimden sizden de asla
Sızan acıya merhemdir özlemim
Rüyalarda ve dualarda buluşmanın da
hikmeti…
Yoksa nasıl kalırdım ayakta?
Rabbim kutsamasaydı bu imkânsız
sevgiyi…
teşekkür ederim