İklimin vardiyası sonlanmadı bir
türlü ve dinmedi rüzgâr.
İçimin kayıp alfabesinde saklıyım ve
düşlerin solduğu günün beni terk ettiği bir dilemma.
Seyyah acılar sekerken güneş bulut
toplarken.
Günü tehir ettim geceye dönük yüzüm
ve halen ısrarla dönmesini beklediğim tek insan.
Karelediğim.
İkilettiğim.
Hicrinde ömrün hatmettiğim.
Bir buket bir asa bir de yürek: ben
bunlardan ibaretim bedenim firarda ruhum eşkâlsiz gölgelerin verdiği hüküm
izafi bir durakta Araf’ta asılı kaldım.
Badireler atlattığım bazen isyan
bayrağını dalgalandırdığım.
Tüten ne duman ne sihir ne de bir
bulut var konduğum ayaklarımın yerden kesildiği efkarın sabahladığı bir gecenin
alt yazısıyım.
Minvali ömrün.
Dağılan mikado çöpleri ve ben nasıl
da kördüğüm.
Göçen dilekler.
Çatısı akan hayatın renkleri kayıp
duygular savruk ve bayat ekmek tadında dahi rahmeti kucaklamanın
alametifarikası.
Süzdüm demli çayı yetmedi.
Derledim acıları şiir diye insanlar
bellemedi.
Neşrim ve nesrim ve meylettiğim.
Hüzün bütçem ve bohçam yürekten sızan
yaşın ayıp ettiği çünkü üstü örtülü değil aslında hiçbir şeyin Rabbe havale
ettiğim ve intikal ettiği kadar gerçekler bir sürahi suda geçerken ömür.
Dalış takımım yok.
Nefes de alamıyorum madem.
Dibi gördüğüm ömrün kaçıncı vukuatı
ise…
Delik ceplerimden dökülen akçeler
misali.
Ak pakça olsa ne ki yaşamın meali.
Ve evet, ıssızım.
Sığ insanlar değil sağdan sola
saydıklarım kadar tutuldu da nutkum ve alamadığım nabzı evrenin.
Sancılı ve sanrılı bir gün doğumu
geceye kavuşmak değil ben anneme kavuşmak istiyorum bir batında doğacak güneşe
ve mehtaba da methiyeler yazmak gel gör ki…
Allah’ın dediği olur madem arz
ettiğim dualarımda saklı inancın kudreti ve açığa alındığım kadar bir ömür açık
verdiğim hüzün çeşmem aralıksız damlatırken ya…
Ya üç nokta ya da noktanın hası.
Ünlemden çıkıp da yola ünlediğim
sözcüklerin kayıp rotası.
Yâd ellere esir düşen yüreğin
yalnızlık katsayısı.
Elbette Allah’tan ümit kesilmez.
İmlecinde ruhumun bıçkın rüzgâra
verip veriştirdiğim yapraklarım da sahipsiz ve köksüz kalmasın diye meylettiğim
dualarımdır feraha çıkartacak olan elbet kaderin ve Rabbin verdiği hayırlı
hükümle…
Terk edilmiş bir düş ve ansızın galip
gelen o düşüş.
İzafi tanığı ruhumun saklı sağımda solumda
gölgeler ve tutulan nutkum kayrasında sözcüklerin beyhude tüneller kazdığım
ömrün dokusu.
Bir hicapsa yaşam.
Bir iltifat ise mutluluk.
İzahı olmayan düşüşlerin çetelesini
tutansa Tanrı ve nutuk atanlar yetmedi evreni yağmalayan yalanlar.
İnhisarında çöküşün çökkün yüzüm
çürük düşlerin sessiz ve bağrı yanık türküsü.
Kozamda saklı bir esaretim ben ve
anne yüreğinde nam salmış.
İpek böceği kalmama yardım eden ve
ömrü tayin eden saf ve çocuksu yanlarım ne yaş ne yas almış değil yaşaran göğün
nimeti ve bereketi derinde gizli.
Kelebek olma ihtimalimi göz ardı
edip.
Aralıksız kozamda Rabbi ve annemi
zikredip.
Uçuşa geçemediğim ama düşüşe
geçtiğim.
Uzlaşamadığım kendimle ve uzun
uzadıya yaşamanın da bir anlamı yok iken basireti b/ağlanmış güne ne desem ki
devrik cümlelerin çatısında geceye bağdaş kuran hüzne ne desem ve olası o hazin
sona yüklendiğim kadar kendime ve kadere istifli kederimle hali hazırda hamt
ediyor olabilmenin verdiği mucizevi farkındalık ve yorgunlukla…
Dipçiği kalemin.
Dindi dinecek diviti.
Derinlerin telaffuzu ve delişmen
mevsimin uçurduğu bir yapraktan başka bir şey de değilim ve çiçek olma vasfımı
sonlandırmasın diye Tanrı ben hala annemin gölgesinde yaşamaya şerh düştüm.
İmkânsız addedilen ne var ne yoksa.
İhtiyaç anında çekeceğim bir el freni
de yok lakin…
Dualar beni çağırıyor.
Ben annemi çağırıyorum.
Annemi çağıran birileri var illa ki
ve çığ gibi büyüyen acılarım var bir gün bile görmesem deli gibi özlediğim
annemi kaybetme ihtimalinin de kesinlik kazandığına dair bir bekleyiş olsa bile
duaların gücüne teslim olduğumuz kadar da Rabbe ve maneviyata…
Ölümsüz değiliz hiç birimiz.
Ölümsüz bildiğim duyguların tasviri
ve tespiti.
Ve ezan sesinde büyüyen bir ruh bir
maneviyat ve dayanma gücü versin diye yüce Huda hali hazırda hiçbir şey kesin
olmasa bile sessizce dua etmenin hâsıl olduğu son zamanların da bana taşıttığı
yükü hafif kılsın İnşallah yüce Mevla ve annemin tüm acıları dinsin ve açsın
gözlerini yeniden…
Dilim varmasa da…
Elbet her şeyi bilen yüce Huda.