Düşlerimi gömdüğüm minval ve ilhamın
sarkıtları ve de dikitleri.
Bir bahçenin yaz köşesi bir de ruhun
kış köşesi ve kasvetli havanın ağırlığı altında nefes alamadığımız…
Uçuşan polenler ve safran sarısı
imgeler bazen kuş gibi seken bazen mevsim gibi seğirten.
İmleci yok hayallerimin ve mekansızım
ve zamansız nasıl da ıssız bir o kadar pervasız.
Söylemler var şen şakrak tıpkı insan
nesli gibi:
Bazen somurtan hayaller bazen
soğuktan yürekler bazense sıcağın erittiği buzlar.
Buzulun içindeyim ya da bir buz dağı
saklı içimde ve psikolojin sürmenaj ettiği duygularım her ne hikmetse seneler
evvel psikolog olarak hayatımın kalanına devam etmek istediğim ve işte koltukta
oturan Freud bense içimi deşip kuramlarına asılı kaldığım kadar uzmanın bir öz
veri ile ve de önsezi eşliğinde şakıdığım kitaplar ve amfilerin tozunu dumana
kattığım ilk gençlik yıllarım.
Malulen emekli edilmiş düşler gibi
içine düştüğüm o tuzak.
Bir minvalse duygular ve düşüncelerin
şapkasından çıkan dişlek tavşan gibi ömrümün bir döneminde de aralıksız yediğim
havucun eseri olan turuncu rengimle bozguna uğrattığım akça pakça tenim.
İz bilmeden sevmez insan hem ne de
olsa sevgi durağan değildir ve coşkunun eşliğinde bazen ruhunuzu hibe edersiniz
ve işte gönül verdiğim mesleklerim akıl melekelerim üst düzey performans
gösterip bilgi uğruna ve kariyer uğruna açlığımı gideremediğim o uzun geceler
uyku denen mefhumu uzun çok uzun bir süre askıya aldığım.
Bir hengâme ki içimin ıssızlığında
yolunu bulmuş su…
Ve işte şelaleler gibi özgür ve
özgün…
Şehir gibi kolu kanadı kırık ve
ufacık yüreğimde saklı tuttuğum s/onsuzluk denen mefhum: aşkın da şah damarı ve
ahlat ağacında saklı bir yaprak bazen dalımdan kopup sürüklendiğim bazense
ansızın yeşerdiğim…
Yaşaran gözlerim.
Yaslı benliğim.
Yaşlı sözcüklerim.
Yasa mahiyetinde duygular
biriktirdiğim en çok da sevgi denen iklimde denklemler kurduğum ve içimdeki
şelalenin o coşkulu sesi ve şen hevesi.
Göğsümde taşıdığım bir rozet gibi.
Aşkın da idamesi iken hayalini
kurduğum ne varsa bir bir peşine düştüğüm ve nerede ise tüm hayallerimi
gerçekleştirdiğim lakin devamını getirmekten de imtina edip arayışıma sil
baştan bir rota nakşettiğim.
Mevsimin muadili belki de müdavimi rüzgâr
gibi her mevsim hızımı farklı bir minvalde ayarladığım bazense coşkumla ve
umudumla kendime set çektiğim ama aralıksız da mücadele verdiğim hayattan
kimine göre asla randıman alamadığım en başta maddi anlamda hayli yüksek bir
gelir kaynağını diskalifiye edip ideallerimin peşinde gittiğim.
Fabrika ayarlarımsa sürekli
değişirken ve bir benlikte kaç kimlik taşıyorsam elbet aşina olan illa ki
arayışım ve kendime hem düşkün hem yakın hem uzak en çok da hiçliğimi
kabullenmediğim ömrün getirisi olmuş iken varlığımın örtüştüğü sayısız duygu ve
düşünce ve yürek iklimimde kayıtlı o bilinmez şifre.
Bir çözümleme ise arayışımda
yansıttığım gizin peşine düştüğüm ve öznemdeki mahcubiyet ile hayattan da
uzaklaştığımın ispatıdır belki de erken yaşlarda unu elediğim ve şaşkın
gözlerle içimdeki sihri gün ışığına çıkartma telaşı ile aralıksız mücadelesini
verdiğim var oluşumun da kaygısında saklı iken umut ve sevgi.
İnancın nüksettiği hayatın dilemması
ve uzun soluklu arayışın en büyük getirisi inancımla ayakta kalmanın ta kendisi
iken bir sözcükten yola çıktığım ve desturu ile ilhamın kalemimin de peşine
düştüğüm.
Pamuk ipliği ile bağlı iken hayata
edebiyatın sihrinde adeta yeniden doğduğum ve benim için ölmekten beterdir
kalemimle verdiğim bu uğraşta yolumu kaybetme ihtimalinin bile kanımı
dondurduğu.
Mevsimlerden yürek iklimi.
Seyyah yüreğim ve tek muhatabım yüce
Tanrı.
Aşkın ve de umudun imleci ve işte
sabit kıldığım rotan ve dümene geçen kaderin de soluğunu ensemde hissettiğim ve
kaderci olduğum kadar elimden geleni yaptığımın da şart koştuğudur elbet içimde
saklı o hazine ve ben bir kömür işçisi gibi kalemimin de madeninden ve
mabedinden çıkardığım gizi yazıya döktüğüm.
Vardığım bir nokta elbet var.
Varacağım bir ya da birden fazla
nokta var mı yok mu, bunu bilmenin de imkânsızlığı ile tevekkül etmenin verdiği
huzur ve umut ile ben doğaçlama yaşıyor ve yazıyorum ve ruhumun kat izinde
saklı sözcükler elbet ütüsüz ruhumdaki en büyük mucize iken yeniden defalarca
doğmuş olmanın nakaratı yazdığım her sayfada huzur bulduğumun da ta kendisi
elbet yazma aşkım…