Card image cap
Edebi̇yat adina

Edilgen bir hayatın firarı yazarıyım.

 

Başlığı olmayan bir ömrün semalarından merhaba, sevgili okur ve düşünsel yetilerimin izdiham yarattığı bir gösteri salonu ve perde ve sahnedeyim.

 

Gülümsemenin yansıması ile gece hayli aydınlık oysaki gün boyunca karanlık bir tüneldeydim ve gerçekten neyin/kimin hatırına yazdığımı bilmiyorum lakin bildiğim bir şey var ki; kimselere benzemediğim için ve gölgelerinden korkan insanların da sığındığı yarım adalarda değil bulunmak düşünmesi bile yeteri kadar can sıkarken sadece bana ait bir okyanustan sesleniyorum sizlere ve de bana illa ki eşlik edeceğiniz düşüncesi ile çünkü maviye ve pembeye aşığım ben.

 

Karanlığın dip boyası elbet beyaza çalan bir renk her yaşın ve her yasın muadili sözcük cennetinde s/alındığım bir boşluk nihayetinde ayağımın yere bastığı kimi zaman da uçuşa geçtiğim ki an itibari ile vücudumu terk ettim, sevgili okuyucu.

 

Sen dememin imkânı yok sizlere çünkü tüm saygımla seviyorum ben sizi nihayetinde dokunmak istiyorum en uzağımdakine bir o kadar altın tepside ikram ettiğim şekerli bir kahve ile kasvetin hırpaladığı ruhumdan selam vermek yerde gökte salınan kim/ne varsa ve siz de farkındasınız elbette canlı olmayan eşyaları ve objeleri ve de hayalleri sevmek ve inanmak doğamda var.

 

Büyük ihtimalle okuyucu ve yazar seremonisinde aykırı sesler de olacak ve asla onlara ithaf etmiyorum ben bu yazıyı ne de olsa ilgi alanım edebiyat ve sevginin tokuşturduğu yürekler ani bir baş dönmesi ile uçuşa geçtiğim için de yeryüzündeki kiri ve kini bir şekilde görmüyorum ki bu güne kadar görüp uzağında kaldığım tüm çirkinlikler ve art niyetler zaten Allah katında karşılığını bulacak.

 

Gülümsemeye başladığınızı görür gibiyim çünkü herkesin içinde saklı bir sevgi ve iyi niyet deryası var üstelik kimsenin kimseden üstün olmadığı gibi.

 

Önsezi.

 

Ön yargı.

 

Ötenazi yaptığım duygular çünkü çat kapı geliyorum çünkü çat kapı geliyor duygular ve ilham perim bazen de temize geçirmek adına günü ve işte şerh düştüğüm sayısız ayrıntı.

 

Her örüntü devasa bir rahmet içeriyor çünkü görmekle bakmak arasındaki farkı çok iyi biliyorum: nasıl görmek istiyorsanız gözlerinizi dikip rencide etmek ve görünene vakıf bir gülümseme bile çok görülürken.

 

Edebiyat adına katıksız bir coşkum var en çok da yarımlardan kurduğum yeni bir dünya hatta cennet fakat sanal ortamda cehennem hayatı yaşamak çok mubah kimine göre ve ne yazık ki yeryüzünde dahi birbirimize zehir ederken hayatı ve güzellikleri sanal okyanusta bir damlaya denk düşerken bir anda insanlar sizin buharlaşıp yok olmanızı istiyor ya da sorgulanıyorsunuz ve kimliğiniz ve cinsiyetiniz dahi adice yargılanabiliyor ki söz konusu ve atıfta bulunulması gereken kaleminizin niteliği iken.

 

Hiç olmadığım kadar net kafamdan geçenler ki genelde dalgın bir insanım hele ki yüküm ve sorumluluklarım bazen haddini aşarken ve ben asla haddimi aşmadan yaşamak ve yazmak taraftarı iken bir anda bu yazı sayfada belirmeye başladı.

 

Katıksız bir ruha tekabül eden iyi niyet ve samimi varlığınıza ket vuran insanların sizde yarattığı tahribat ve siz gün içerisinde hatta neredeyse hayatın her anında nerede hata yaptığınız konusunda katıksız şüpheye düşerken.

 

Şeffaf bir insan olmanın da bedeli ağır ödeniyor hatta yakın çevreniz bile sizi yeri geliyor yanlış anlayıp acımasızca yerin dibine sokuyor.

 

Oldukça ayrı düşüyoruz artık yaşadıkça ve insanlar her anlamda sorgulanıyor. İnancınız, kıyafetiniz, mesleğiniz, oturduğunuz ev, semt sakinleri dahi komşuluk görevlerini yok sayıp adeta bir detektif gibi sizi inceleyip en ufak açığınıza da buldu mu dillerine öylesine pelesenk yapıyorlar ki ve yazmak benim için ilk günden beri kurtuluşum olmuşken zaman zaman karşılaştığım zorluklar, anlamsızlıklar ve yanlış anlaşılmalara yol açan çok şey de beni inanılmaz derecede zorlarken…

 

Ama kaçışım yok çünkü kaçmıyorum çünkü kimseden en ufak bir korkum ya da çekincem yok bu anlamda içim rahat yazıyorum bu satırları ve büyük ihtimalle yok sayılacağımın da bilincinde asla da geri durmamam gerektiğini de bilerek sahibi olduğum kalemi de bir şekilde teskin etmek zorundayım gerçi birilerinin beni teskin etmesini de beklemiyorum ama bilin ki bu, asla bir diklenme ya da saldırı değil bilakis bir ömürlük suskunluğumun infilakı.

 

An itibari ile hissettiğim en kuvvetli duygu; öz güven ve inanç ve hala sevebiliyor olmanın verdiği mucizevi huzur çünkü payıma düşen tam olarak da bu ve asla abartı bir sevgi değil ve bazılarına saçma gelebilir ama ben insan sevgimden ödün verdiğim gün zaten ölü addedilebilirim elbet kinayelerin uzağında kalmak adına her şeyi ve herkesi görmezden gelip köşeme çekilip de huzurlu bir ölü olmaktan imtina ettiğim ve edeceğim gerçeğini de beyan edip.