Card image cap
Dönüp de dolaştiğim tek yer sevgi̇

‘’Sen geldin ve benim deli köşemde durdun

Bulutlar geldi ve üstünde durdu

Merhametin ta kendisiydi gözlerin

Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu

Bulutlar geldi altında durduk

Konuştun güneşi hatırlıyordum

Gariptin yeni bir sesin vardı

Bu ses öyle benim öyle yabancı

Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı.’’(S. Karakoç)

 

 

 

Hangi düş iklimisin bir de içine düştüğüm t/uzak adı aşk olan adı isyan yarısı özlem yarısı talan olmuş bir yalan…

 

 

 

Matemin iris’idir gözlerin aşkınsa en iri’si

Salkım saçak bedenim içimi

Deşen yalnızlığın o tok sesi

İklimin de davudi varlığında duacı

Bir yemimim ben yemimim

Yâd edilesi dününse öfkesi

Boğulduğum hava yüzemediğim suda saklı

Bir damla bir oksijen bir de moleküllerini

Saydığım varlığım ve evren.

 

Yüze kadar saydım içimden:

Sonra ise yazmam

Emredildi

Mademki yazgımdı

Bunu buyuran

Nasıl itaat etmezdim Rabbime?

 

Yasım mı?

Ya da yaşım?

Bir telaffuzu olmalı mevsimin bir rengi

Ah, bir de amblemi olmalı

İçimdeki şarkının nakşında

Nakaratı ise aşkın ve hayatımın

Dönüp de dolaştığım tek yer sadece sevgi.

 

Azat ettim edeli öfkemi

Sevdiğimden beri en çok en çok Rabbimi.

Sevilmeyi dilediğim mi?

Nasıl da emin oldum bir ömür yitip gitmediğine sevginin

Sevilmeyi şerh düştüm peşinen

Faiziyle nefret edenlerin zalim koşusu.

 

Ayan beyan isyandı sözcükleri

Kürediğim kadar şahit olduğum şu fani özlem

Aşkla kıyama duran ben

Kıyıma uğradıkça yüreğim

Defolu bir mal gibi çöpe giden matemim ve sözcüklerim

Dünüm yargılanan

Anda verilen tahakküm

Yarınlara kucak açtığımın da resmi

Yâd edip iyiyi

Yaren bildiğim sevgiyi

Yokluğumla varlığımla bir olsam ne ki?

 

Delişmen rüzgâr içimde saklı

Divane mevsim gözleri yaşlı

Nisan güneşi ve yılkı atları

Gem vurduğum hayallerim ve üstüne yemin ettiğim

Güzellikleri

Tekmelerken zalim ve husumet yüklü zihinler

Bense bense çekmiştim çoktan röntgenini sevginin.

 

Ne yarık otuydum ne karaçalı

Aymazlığında yalnızlığın koştuğum kulvar

Elbet İlahi Aşk iken benliğin ilacı

Ve işte zikrettim fikrimi

Denk düşense içimden firar eden bir yenilgi

Yanılgılarımı sonlandırmak adına daha çok daha çok sevmeliydim

Kendimi.

 

Kibarca tüttüğüm bir dumansam

Derdime derman olansa Rahman

Nakşettiğim bilumum duygu özeti hayatın

Yatak döşek yatmadığımdan belli

Aşkın izini

Sürdüğüm günün gecenin her saati

Yelkovanı sokan akrebin zehirli dili

Elbet yadsıdığım elbet karşı geldiğim zifafı

Gecenin güne meyyal mehtabın güzel yüzü

 

İfşa etmek değil benimki

Sadece saklı tuttuğum sevgime eşlik etmeli

Elbet yüreğin ve kalemin ziyafeti

Ben ki göçtüm göçeli

O zaaf dolu iklimden ve yalan dünyadan

Yükümü hafif kılansa niyazıma sadık yüreğimi

Usulca okşayan İlahi Rüzgârın tecelli ettiği

Bir teselliden de çok iman gücümün ihtişamlı güzelliği

Yoksa bu denli huzurlu mutlu olmazdım ben

Ezelden ebediyete intikal eden

Ruhumdan sökün eden binlerce dize

 

Aşkı ihbar ettiğim koruyucu meleklerimin gizeminde

Saklı aciz bir fani

Olmanın ötesinde

D/okunduğum sonsuzluğa sirayet eden sevgimi

Saklı kılan yüce Rabbin nezdinde

Kabul görmenin verdiği huşu

Elbet yaralarımı da bir bir sağaltan yine ve sadece O.