Hazanım, hazırlandığım göçün öncesi.

Haiz olduğum fıtratın güncesi

Adeta bir tekerleme bunca hüzün bunca takva

Şerh düşülesi mevsimin o solgun çehresi.

 

Bir gecenin daha b/atağındayım

Günün değil gün bildiğim zamanların

Çok uzağında yastayım.

Meylettiğimsin ve mealim

Kırık yürek çekmecemsin içine gizlendiğim

Kardığım dünüm

Ve gönlün hutbesi

Seni kâfir Zühre Yıldızı

Ben sevdikçe hep kaçansın

Ve de aşkın rütbesi

Özlem nasıl ki apoleti bu aşkın

Kardığım zamanların çok ötesinde yılgın

Bir duman gibi şehri boydan boya kapladığın

Bir yangın yeri iken yüreğim

Yaranamadığım son kelamsın dünde takılı

Son fermanımı yazmaya meyyal

Üşengeç ruhumdan firar eden yazgımsın hiçlikle iştigal

 

Kürediğim közümsün

S/özlendiğim duygulardan birbirine yansıyan

Tutuklu selamısın gönlümün

 

Bazen içimde kalan ukde

Bazen konduğum tek buklesi saçının

Değil taramak dokunmaya kıyamadığım

Hazanın solgun yaprağısın

İçimde büyüyen o devasa yangın

Ki tek kıvılcım yetmedi mi büyümesine?

Tek sözün yeterdi yüreğin erişilesi o rütbesine

 

Sözcüklerim korsan

Yalnızlığım karaborsa

Düşlerimse merdiven altı

İçerlediğim her sözün edası

Edemediğim vedam

Ertelediğim rüyam

Emsalsiz gidişlerin ertelendiği

Sınandığım kadar sığınağım

Dönmemek üzere belki de…