Gözlerinde yetim misafir saklı şehrin…

Yalın ayak koşan ruhuma

Çapkın bir bakış fırlatan

Şaşkın Aralık:

Hani gök delinecekti neredeyse, demelerin muadili

Şaşalı bir sağanak

İçimde dillenen beyitlere

Süzgün bir öpücük yolladığım:

Eremediğim hidayet ve nihayet

Sarızambak, yaralı kuş

Koyultulmuş saatlerinde dik yokuşların

Kursağına takılmış basamaklar

Delice bir çığlık

Kambersiz düğünün de ertesi

Mimoza bahçelerine saklandığım…

 

Gitmediğim coğrafyaların yanık teninde

Dirilen bir güneş gibi

Kendime kapandığım

Aşkla eş bir makam işte

Serkeş rüyalarım:

Görmeyi dilediğim

Görünmezlikten geldiğim

Makûs sayıda insan tarafınca

Bin bir yeis nasıl ki eşlik ediyor

Yüreğimde saklı maruzata

Şimdi sivri dilli zehirli biber

Açıp da içindeki haritayı

İz düştüğüm Maarif yokuşu…

 

Bir düş belki

Düşkün bir vecize

Rahmetle g/ördüğüm her yandaş sırrı

Devasa lanetin de son zinciri

Daha demin kapaklandım şiire ve çatal sesli

O tevazu yüklü imgeye

Ve savdım da sıramı:

Koluma giren nazenin bir beyit

Bir o kadar beyzade yetimliğime

Diktiğim gözyaşı

Bir içimlik olmasa keşke dediğim.

 

Yankılı şehrin yanık yüreği

Külbastı cenderesi ile

Teyakkuza geçen gecede

Koyultulmuş şehir

Nöbeti devreden bekçi

Benim gibi sefil bir şaire

Azıcık da konduran şafağın

Ne alıp veremediği varsa geceyle.

 

Dik yokuşlu hicaz makamlar

Eremediğim sancılı makam:

İnsan olmakla parayı bir tutan

Sayısız vecize

İçimdeki dik başlı sevecen yüreğe

Kopup geldiğim bir temaşa adeta

Tıfıl yürekli gezegenin de yaşayan tek ölüsü.

 

Sorularla muhatap

Vekili olduğum hangi aşksa

Kalıbımdan taştığım varsa yoksa

Kılıksız bir mizansende hazır-ola geçtiğim

Şimdi vurun beni kalemimden

Bir de nokta koyun hüviyetime

Yeter ki özgürce uçayım ben:

Hürriyet heykeline konan sırdaş bir kuş olayım

Sevgisi ve hürriyeti gagalanan

Muhatap almadığım nice zalim ve münafıkla

Kesişmeden yolum

Firar edeceğim cihan.

 

Dik yokuşlu ruhumda

Açan kanaviçe desenli üç beş hece

Şimdisini yok sayan atıl bir düşle

Yarınlara kulaç atan makberi bir coşku

Elbette yaşadığım kadar öldüğüm

Sevdanın nezdinde kardığım

Bulutlar

Yetim rüzgârla eşleşen

Vakur umutlar;

Göğün minvalinde şaşalı dolunay

Günü geceye devredip

Kıyama durduğum şunca şiirde.