Çürük düşleri var ucube sessizlikten
dökülen gıybet yüklü damlalar bense esaretinde aşkın ve iman gücümden aldığım
gücün eşliğinde peşi sıra koştuğum melekler…
Aşkın rakkase ve sessizliğin tevazu
yüklü olduğuna inanıyorum ve sessizlik iken hicretim secde ediyorum İlahi Aşkın
varlığına ve dokunulmazlığına…
Sure tadında gece.
Ah, İlahi Işık ve semazen eteklerim
yanar da yanar aşkın dokunuşu ve ateşiyle…
İzbeler mi?
İndinde acıların öykündüğüm huzur mu?
Ey, uluların ulusu Rabbim sensin
sadece sensin taptığım ve İlahi Aşka kavuşmanın arifesinde…
Başım gözüm üstüne tüm dertler sen ki
nasıl da ihya edersin fanileri o devasa sevinle.
Aşka binaen koştuğum ve sandığım ve
sandukam varsın makberime ulaşayım senin uğruna…
Gecem mi?
Ve de gündüzüm?
Kıblem mi?
Ve de hicretim.
Şafağın sancılandığı ve işte
sanrıların sonlandığı…
Ben kim miyim? Ya, o kara gölgeler
adı insan taptıkları münafık izlekler.
Gün yitti Rabbim ben de bittim ve
işte geceye daldım ansızın ve kolluk kuvvetleri sözcüklerin bir de insanlar
beni yermez mi?
Yalanım yok benim simamsa aydınlık.
Sihirli bir değnek yok elimde ve
sırtımda hırpani bir yelek artık kim ördüyse milattan önce ve işte o yelek,
Rabbim babamdan miras bana ki son günlerinde sırtında olan öncesinde bana ait
olan.
Ve benim sahibesi olduğum hiçbir şey
yok güzel Rabbim bunu tek bilen sensin bir de en yakınlarım bir de yakın
bildiklerim bir de uzağımda kalanlar aslında yakın bildiğim…
Bildiğim tek şey yok.
Bildiğimi biliyorsam an itibari ile
elbet sensin bana gücümü veren ki saatler evvel sürünürken yerlerde ve yâd
ettiğim güzellikleri paylaşmak istemem mi insanlara ve işte bu da bir suç
addedilen.
Hüznüme katıktır kalemim.
Kabrime yakındır da iç sesim.
Kemale erdim ereli selamım ve aşkımsa
evrenin sunumu ve kalp gözüme itaat ettiğim kadar uzağındayım kötülüklerin.
Neferiyim göğün çünkü ben bir Anka
kuşuyum külünden doğan.
Kuluçkada iç sesim ki gün boyu dış
sestir baskın olan bense dört dönerken güzellikler adına ve peşine düştüğüm iyi
insanlar aslında iyi ve güzel addedilen…
Kim miyim?
Ya, onlar?
Kimliğim mi?
Sende saklıyım Rabbim ve sensin tek
sadık olduğum…
Allah dostu olduğunu iddia eden
herkese inanmadım mı? Öncesinde herkese güvenmedim mi?
Ve insanlar açık ara farkla mutlu ve
öndeydiler.
Bense acımla tek geçerim insanlara ve
iyi kalbimle de meziyet biliyorum işte çektiğim eziyeti mademki sensin bunu
buyuran ben başım dik yürümekteyim yolumda elbet senin yolunda.
Aşkla piştim ben.
Özlemle yandım.
İnsan sevgimle kıblemde saf tuttum ve
saf olduğum için ima yoluyla beni yerimden yurdumdan ettiler bir ömür.
Kınandığım.
Kandığım.
Karalandığım.
Bir de karaladıklarım.
Hazanım ya da bahar…
Kışım ya da yaz.
Güzüm ya da gözüm kapalı.
Güzide yüreğimde saklı nice insana
duacı.
Anlamsızlığı anlamlandırıyorum ben ve
anlamaya çalışıyorum yetmiyor anlatıyorum ve nemalandığım neyse namert
insanlardan dolayı kavram karmaşası yaşıyorum oysaki doğru tektir tıpkı senin
de tek olduğun gibi.
Tekliyor kalemin kalbi.
Ucunu kırıyorum.
Takılıyor bir yerlere.
Bu sefer kalemi kemiriyorum.
Çünkü ben bir kalem-kakanım çünkü ben
aşkla yazanım ve aşkla yaşayan…
Hepi topu on yıl bile olmadı yazmaya
başladığımın üzerinden geçen süre ama ben kendimi bildim bileli hep sürgün
edildim.
Sancılı olduğum gecenin doğası.
Karanlıksa kötülükleri örtüyor sözüm
ona.
Gözümü filan kararttığım da yok
sadece huzur duyduğum için yazıyorum bu şekilde huzuruna kolaylıkla çıkıyorum.
Her anlamda iyi ve doğru olduğunu
beyan eden insanların şimdi mi aklı başına geldi? Ve benim aklım hep başımda.
Andığım kadar sevgiyi nefret bürümüş
gözlerini çoğu insanın ya da sever gözükenler.
Kıblemdeki mevcudiyetim Rabbim ve
kamçılanan acılarım.
Acımla açamadığım yüreğimi sadece
sana açarken ve ellerimi yine sana ve semaya…
Bahşettiğin her şey adına şükürler
olsun Rabbim:
Ben acılarımı hüznümü dahi sevdim ve kabullendim
mademki dermanım yine sende…
çok çok teşekkür ederim