Deni̇zden de öte
Tık nefes bir acele ve itibarı gönlün
şimdi de dilemması öğretilerin hele ki eklem yerleri yok mu şiirlerin…
Boca ediyorum: nice mersiye nice
inhisar nice vesile nice teyakkuz ve günü çalıyorum geceden belki de geceye
sunduğum hürmeti göstermiyorum kendime…
Diri bir cümle olmanın mealidir
ısrarla tutunmak yalnızlığın meşakkatli ihbarında kem küm etmeden yaşamayı
içten dilediğim.
Rüzgârın latife yüklü serenadı ve
tokuşan iç sesim az evvel muhatap olduğum sessizliğe de beyanımdır sözcükler
kadar dingin bir haletiruhiye ki kökümle ait olmak hayata ve işte teyakkuzunda
saklı tutuyorum şiirin bir de tevazu yüklü güncenin de akıbetine serildiğim.
Nazı da bitmiyor niyazı da aşkın
derinden yüzeye ulaşan bir şatafat elbet imkânsızlığın gölgesinde serpilen hecelerden
çaldığım mutluluk ki az evvel ütüledim acılarımı ve şimdi saklı tutuyorum son
mizansenli mintanımı.
Köpüren dalgalar ve denize uzağım
aslında İstanbul’un ta kendisi iken küçük bir deniz de değilim ben Marmara’dan
büyüyen bir coşku okyanuslara denk düşen bir derinlik ve sığlardan haz
etmediğim bir ömür.
Kırıntıları vardı günün: ah, ben yine
hepsini çarçur ettim ve işte gölgelerden kaçıp da sığındığım ışığına hasret
düştüğüm her an düşüncelerimin nazarında bir an bile tereddüt etmeden seviyorum
seni.
Kan kusup da kızılcık şurubu içtim
diyenler.
Sahi, hangisiyim ben?
Kan renginde bir aklık mı yoksa
paçavra yüreklerden kaçıp da sığındığım bu doyumsuz ışık mı?
Küredim madem günü.
Tünedim de sayfanın ortasına…
Ve işte notalar aklın kıyılarında
salınırken hızlıca yazıyor ve seviyorum.
Öğretilerin taslağında neysem.
Kibrim olmuş olsa da bir zamanlar af
diledim çoktan Rabbimden ve koşa koşa da firar ettim çarptırıldığım cezadan ve
zulümden.
Israrla sevmekten mustaribim ve
kıyılara vuran ceset torbalarından açığa çıkan bir göze bile korkmadan bakıp
korkmadan da yaşamayı bilebildiğim ve hayaletlerden değil yaşayan canilerden
bucak bucak kaçtığım.
Belki de içine düşülesi en muhteşem
tuzakta hapsolmanın verdiği hoşluk ve dinginliktir elbet kayıp da düştüğüm
zeminden ansızın uçtuğum göğün de minvali iken ışıklı yolun izini sürdüğüm
bilfiil yaşayıp da teneffüs ettiğim her imkânsızlığa çare bulduğum satır
araları…
Kırıntıları vardı günün: ah, ben yine hepsini çarçur ettim ve işte gölgelerden kaçıp da sığındığım ışığına hasret düştüğüm her an düşüncelerimin nazarında bir an bile tereddüt etmeden seviyorum seni.
Sevmek ve sevilmek varmı ötesi, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle....
var ol arkadaşım
çok teşekkür ederim
sevgilerimle canım