Adalet teyzem biraz yalvarsam bakar mısın?
Önlüğünü çıkarıp beline takar mısın?
Bir türkü iliştirip sızlayan dudağına
Geçelim mi beraber güzelim mutfağına.
Kilerinde dağ olmuş atılmayan erzaklar
Anlamadım onları ellerin niye saklar?

Limon gibi ekşimiş şu köşede nefret var
Öfke ile atalım karşı sokağa kadar.
Böceklenmiş, ağlanmış, şüpheler ve yalanlar
Onlardan zarar görmüş dibindeki kalanlar.
Avare şarkı gibi dolaşıyor kelebek
Üzülüp bu haline acı çekiyor gerçek.

İftirayı gönderip buzullar bölgesine
İsnatları da çöle; tapınsın gölgesine.
Gereksiz ölümleri bir anda öldürelim
Kötü olan ne varsa defterini dürelim.
Bombayı mayınları sınır dışına gönder
Sen yaparsın mutlaka beni görsen de önder.

Ben diyeyim sen ekle yapalım mı bir çorba
Dağıtalım herkese doldurup torba torba.
Tuzunu süpürelim denizin parkasından
Mahirce yağ dökelim biberin arkasından.
Dilimleyip katalım boş duran iyiliği
Yusuf’un gömleğinin bozulmadan iliği.

Çerkez, Laz, Tatar, Romen, Alevi, Sünni’sini
Katalım mı içine hepsinin ninnisini.
Siyaset mi yanık o toplayıp at poşete
Barış daha değerli gerek kalmaz ki ete.
Daha neler olmalı özgürlük ve söz hakkı
Hepsi O’ndan verildi unutmayalım Hakk’ı.

Suyunu ekleyelim sevinç gözyaşlarından
Kurtulsun ülkem artık ozanın taşlarından.
Bırakalım kaynasın karıştırma boş yere
Dibi tutacak diye düşünme hiçbir kere.
Pişince üzerine ekelim mi hürriyet
Çorbamızın adı da olmalı Cumhuriyet.