Kervan geçmez çöllerde suya hasret gibidir
Düşlerimi giydirir göz alıcı rengiyle
Bazen sevgi yumağı bazen nefret gibidir
Oynaşır duygularım kirpiğin ahengiyle.
Nazarınla gönlüme nur katresi akınca
Yedi âlem gezerim gözlerine bakınca.
Yosunlardan yeşil mi elâ mıdır gözlerin
Dertlerime deva mı belâ mıdır gözlerin?
 
Ah etse harap olur yeşile dönen bağlar
Akan yaşın yüküyle çıldırır durgun ırmak
Tüm öfkesiyle çağlar geçmek bilmeyen çağlar
Hüzünler kanatlanır ölüme kalır ramak.
Yükselen alevlerle gökyüzünü yakınca
İçim kavrulur tüter gözlerine bakınca.
Cehennemden süzülen ceza mıdır gözlerin?
Bir anne şefkati mi eza mıdır gözlerin?
 
Bilemem ki ok mudur kirpiğin Zülfikar mı?
Bakışınla göğsüme saplanıyor durmadan.
Tavrına ulaşılmaz üstündeki vakar mı?
Geçip gitmek imkânsız zamanı durdurmadan.
Bazen gülüp gözlerin şimşek gibi çakınca
Dünya gülistan olur gözlerine bakınca.
Günüme huzur salan sabah mıdır gözlerin
Görenlere sevap mı günah mıdır gözlerin?
 
Beslediğin yağmuru kıskanır kara bulut
Herkes işini yapsın sen ışık ol aydınlat
Bahçıvanın el versin çabanla coşsun umut
Boğazını sık gamın neşenle arzı çınlat.
Müjganla tutuklayıp kelepçeyi takınca
Zindan olur bu dünya gözlerine bakınca.
Yüreğime kor ateş eken midir gözlerin
Kızıl duvaklı gül mü diken midir gözlerin?