Card image cap
İhti̇yar serzeni̇şleri̇


Dikenli düşünceler içinde geziyoruz
Çiy düşen yüzümüze, elimize batıyor.
Bilmez gibi yapsak da aslında seziyoruz
Damarlarda tutunan dikişimiz atıyor.
Kördüğümler yapmıştık oysaki dikişlere
Dikkatimizi verdik dünyadaki işlere.

Hakikati unuttuk tutuşuyor mevsimler
Elbette masum değil yaşanılan resimler.
Acep rüzgâr taşır mı sevginin kokusunu
Bize ulaştırır mı bölerek uykusunu?

İnsanlar kendisini sokaklarda aramaz
Arasa da bulamaz hiçbir işe yaramaz.

Gül hazin lale hazin ağıt yakar bülbüller
Çileyle geçen ömür şevkine etti veda
Dikenini çıkardı korkusundan al güller
Serenatla mutluydu zevkine etti veda.
Bülbül asla zem etmez kırmızı açan güle
Bizler de ah demeyiz ömür denen bülbüle.

Kalbimiz kırık dökük aşkı andık derinden
Bulamadık bir türlü çiçek bahçelerinden.
Ne canan ne de ümit ne rüzgârın sesi var
Ne deniz dalgalanır ne de nehirler akar.

Gün geçtikçe soluyor insan denilen mahlûk
Buz tutuyor bu yüzden kalbimizdeki boşluk.

Feryadımıza bugün imdat eden kimse yok
Ne gerçek bir dost kaldı ne de candan arkadaş
Viraneye dönmüşüz abat eden kimse yok
Hayal yalnız düş yalnız bizde kalan yalnız baş.
İnsanların bu hali gökte ayı yakmaz mı?
Çağırıp yıldızları üstüne bırakmaz mı?

Gitti gelmez çocukluk her şey anıda kaldı
Anıların çoğunu gelip yaşlılık aldı.
Geri dönmek imkânsız bir çıkmaz sokaktayız
Geriye kayıyoruz sanki bir kızaktayız.

Uzun yıllar yaşamak elbet güzeldir ama
Yaşlanınca düşüyor insanlar nice gama.

++++
Ey sitemkâr kalemim bu nalanı incitme
Ey elemli lisanım dediklerin yetmez mi?
Ey karamsar bilincim yeter canı incitme
Ey karmaşık hafızam kalan öykü etmez mi?
Yıldırım dolaşıyor saçımızın içinde
Büyümekte gitgide infialler de kin de
Kalbimize vuruyor bir kartalın kanadı
Dokunmasın hiç kimse damarlar da kanadı.
Yaş kemale erince elbet bitecek ömür
Yeni ömür doğacak eskisinden de özgür.