Card image cap
Çok uluslu acilar

Çok uluslu acıların baş şehri hangi hüzün batağı ise…

Göğün çatısında mavi minder;

Dokusunda ömrün hezeyanların

Çürüğe çıktığı o d/oku…

Haşmetli evrenin bekçileri

Aşiyan Mezarlığına düşüp de yolu Tanrının…

 

Hazmedemediği ne ise ölümlü düşlerin vasisi

Benim yazmadıklarım.

Aşkın şafağına dayalı bir k/alem

Dünü ile yarın arasında köprü kuran

Metazori bir gülümseme

Batılın endamlı efkârında

Çürüğe çıkan şiirler

Oysaki her biri ülkesine ve aşka nasıl da bağımlı.

 

Şimdi atıl düşler örelim azizim;

Bir elimde kalem

Dayalı iken namlusu kelimelere

Gizlice elemin mahrem dokusunda

Hüzünlü olsa olsa benim tüm hecelerim

Afakî görkemin de iz sürdüğü yetim mecrası

Görünmedik her halede

Boy ölçüşen mevsimle

Oysaki hazan düşkünü bir esintiyim.

 

Şanlı ömrün

Şaşalı hüznüne çanak tutansa kefenim:

Bir dürtü adeta

Bir seferberlik biriken heyecan

Sanrı batağında

Gözle görünmez ne de olsa

Dil yarası banarken hatırına ölümün de

Bekası benim sökük rütbem.

 

Toz duman bürümüş âlemi

Sancısız geçmeyen günün arazı adeta

Şimşek hızında ölümle yüzleştiğim her satır başı

Bir tuzak olsa olsa düştüğüm:

Kem gözlerin methiyeler dizdiği

Şanlı sancağım.

Anmadıklarına da minnettarım

Söven bir isyanla yüreğimi

Bozguna uğratan.