Kimsesizliğimi dikiyorum sökün eden
hazanda saklı maruzatım bir o kadar öfkem sevgisizliğe ve işte dilemması iken
yüreğim şekli şemaili olmayan duygularından insanların beslendiğim kadar acılarla,
Rabbime ve aşka dönük aydınlık yüzümle, yüreğimle yaşarıp yeşerdiğime
delalettir şiirlerim.
Kokum yok benim
Mısır koçanı da değil yüreğim ve
saçlarım
Engebeli yollardan geçtim ben
Kuytularda ıslıklanan ruhum ve sevdam
Aşkın izafi yörüngesinde değilim
Aşkın merkezindeyim hatta ve hatta
merkezi aşkın
Meali ölüm bazen insanın
Mizacı yaralı ve delişmen rüzgârın
Müdavimi bir yaprak bir çiçek olmanın
Bedeli varsın olsun solgun tenim
Asla da silik bir iklim olmadım ben
hem
Hemhal olduğumdur aralıksız yüce
Rabbim
Bilmezler o münafık gölgeler neye
denk düştüğümü
Sadece savsaklar da benliğimi…
Aşikâr aşkım ben
Aşkın ve insan olmanın
Ve de kalmanın bedelini ödüyorum
Söküklerime aldanmasın kimse
Hiç olmadığı kadar şık ve revaçta bir
yürektir
Haiz olduğum
Sonsuzluğun hazzına vakıf
Sıra dışı ruhumla iz düştüğüm…
Rabbimin bahşettiğine nasıl nasıl da
müteşekkirim:
Hem de defteri kebiriyim yalnızlığımın
Çat kapı aşk çat kapı rüzgâr
Müridiyim ben enginliğin;
Muadiliyim sonsuzluğun
Münzevi bir beşerim
Arada şaşarım
Lakin şaşmam yolumdan
Rabbime taptığım kadar yalnızlığıma
çamur atanlara
Alabildiğine yakın bir o kadar uzak
Çünkü içine düşmediğim bir tuzaktır
mizacımın
Saklı olduğu
Semada uçuşan ruhumla
Evreni tavaf ettiğim kadar mutluyum…
Acımla açtığım yüreğim
Aslında mühür vurduğum
İkilemde kalsam bile ikiletmediğim
aşkın tapınağıdır
Sevdalandığım Mevla’m ve yurdum
Yudum yudum içtiğim suda saklı sadece
bir damlaya
Tekabül ettiğim farkındalığında
Soyutlandığım insan izleklerine
Şaşarım ve şiarım öykündüğümden
fazlasıdır hem.
Hali hazırda saklı tuttuğum
O masum ve yetim çocuğun başını
okşayandır
Rabbimin estirdiği rüzgâr
Nasıl da aşikâr
Aşina olduğum hüzün cetvelim
Bazense boyumu aşan dalgalar ve aşk
Öldürdüğü nefsimden tek adım sekmeden
İçimde saklı masumiyet denen
iklimden…