Yitik bir ben yatık geminin küpeştesinde saklı iken filika

Aşkın ön sözü olsa olsa şiir

Beti benzi atan tanrısal iç çekişler

Hazanınsa muhatabı hezeyan yüklü ömür

Kült bir sessizlik iken saklı tutulası

Aşkın ihbarı

İdamlık bir seyir

Göğün manifestosu

Aykırı bir imim ben

Adabın esiri

Müşküle her düştüğümde meşgule verdiğim

İç sesimin tutanaklarına sadık

Bir kartal gibi

Yüksekten uçmayı nasıl da sevdi matemim

Zirzop gölgeler

Çatallı sesi kâinatın

Gün mizaçlı öykülerimse dünde saklı…

 

 

 

 

 

Düşümdeki döşüm; döşümdeki düşüm…

Maviden astarlı yalnızlığımın da bekçisi iken ölüm.

Rengim ruhani; sözcüklerim kasvetli

Sağdıcımda saklıyım

Solumdaki o endamlı yarayım

Yâdım

Ve dünüm

Ve tekelim.

Merdiven altı sevgilerde tükenen insanlığın sesi

 

Dipçiği göğün

Bense bir yeraltı madeni gibi

İçimdeki kara kömürü çıkarma telaşı ile

Sığındığım mabedim

Sınandığım günbegün

Sığamadığım bedenim

Kâh gül kâh bir kelaynak kuşu

Şairin de atarken beti benzi

İzbelerde saklı iç sesim

 

Dumura uğratan dış sesin baskıcı minvali

Anamın öğüdü tuttuğum

Babamın övdüğü çocuk kalbim

Israrla sevdiğim

İsyanın dibine vuran ahvalim

Göğün katı hali

Yerin sıvı hali

Ruhumsa çoktan buharlaştı

 

Bir nazenin gelincik

Narin gelin ve esvabı

Aşkın batağı özlem

İklimlerden iklime seken kuşun özlemi

Öznemle katık ettiğim kalemim

Ve lanetli kabrim

Tamtakır sevdalandığım

Kuru Bakır yerin asfaltı eriyen

Göğün matemi rahmete dönen

 

Eşkâli kayıp mısralarımın

Ve işte ifşası yalnızlığımın

Devasa bir sarkaç

Ve sarnıç

Ve tutuklu nice tanı

Aşkın amblemi iken şiir

Hörgücüm nesir

Himayesinde Rabbin

İzbelerden firar eden gölgenin

Varlığıma delalet sisli şehrin çağrısı

 

Bir ütopya mademki şiir

Beni kalemimle gömün derine

En derine konsun ki bedenim

Kendime kavuşmak adına anbean

Tavaf edeyim

Rahminde düşlerin

Batılında gizemin

Fevri sevgim

Firari yüreğim…