Düş ekelim, hafız düşler ekelim ve düşelim yollara.

İçine düşülesi bu acının kefesinde saklı iken umut

Şerh düşelim yarınlara…

 

Ah, bestelerin çekimi

Ah, güftelerin sessizliği…

Ah, hafız: sen ve ben ve kimler kimler göç eden erkenden…

Asılıyız umudun ucunda

Askıntı hüzün değil çoğumuzun umurunda

Çünkü umutla bekliyoruz

Yeter ki yeşersin bir can daha ve bir can…

 

Can evimizden vurulduk.

Camdan cama hep konduk.

Yakarış derinden yalıtılmamış sözcükler ezelden

Ve kavrulduk.

 

Taslağı yok bu acının:

Tasası elbet bize düştü.

Temas ettiği kadar duyguların

İçine düşülesi bu acıyı biz mi zapt ettik?

 

Ümmeti yüce Peygamberin

Bizler Türk’üz bizler Rabbine sevdalı Mümin

Bizleriz el ele veren

İman gücünde saklı güzellikleri yarınlara seren…

Hem, hafız, derinden gelendir de bu sitem ve özlem

Elbet kendimizi

Çünkü bizler hep hayal ettik ve gerçek kıldık

Geçerli sebeplerimiz var aşikâr

Yağan kar Allah adına baş koyduğumuz bu yol ve ömür

Esen soğuk rüzgâr ne ki?

Rengi beyaz ya da siyah iken mi ölümün?

 

Bahşedilen nefes ve iman gücü

Dürtüler aşkla vatan insan sevgisiyle büyüyen bir büyü

Adeta

İçimizi kavuran

Dışımızı üşüten

Ayaz ise aymazlığında yaşamın

İtibar ettiğimiz elbet kader

Kederin öncüsü ağıtlar

Bizi bize yakın kılan dualar

Bizler ülkemize ülkümüzü âşık ve yadigâr

Neyse dünden bağrımıza taş basar

Da minnet etmeyiz kimseye

Yâd edilesi dünü güne taşıyan

Varsın olsun kalsın üç beş ukde içimizde.

 

Çağlarız.

Şahlanırız ve de.

Çağlar aşarız

Zimmetliyiz türkülere:

Her biri yanık her biri yürekten yüreğe süzülen

Her bizi bizden

Türk olmanın verdiği gurur ve güç ile…

 

Gümbür gümbür geliyoruz bizler:

Hafız sen de bilirsin asla silinmez izler.

Yakut gözleri umudun

Yeşeren ruhun ikbali

Mehtap ve yıldızın ve güneşin izinde

Şah damarından da yakın olan Rabbin nezdinde

Yaşadığımız kadar yaşatacağız duyguları

Gerçek kılıp hayalleri

Yeniden ve yine doğacağız ufkun bitiminde

 

Başlarken hayat tam da bitti erken

Dermanı yüce Rabbimizde

Yerle yeksan olsa da şehirler

Yaktığımız İlahi Ateşin

Sönmeyen ferinde ve telaşın

Devindiği şu ayak ve yürek sesinde nasıl da aşikâr:

İman gücü ve insan sevgisi ve sevdalı Türkiye:

 

Renkler asil ve atılgan

Şahlanan her Türk nasıl ki bir ömür

Dünyaya bedel

Belirsizliğin imlecinde saklı kayıtlar

Elbet bu ülke bu iman bu sevgi bizlere

Tarihten, atalarımızdan sevgili Atatürk’ten yadigâr

Bir şarkı bir türkü

Bir ağıt bir de ağırladığımız nice duygu

Ütüsüzdür hayallerimiz

Uyruğumuz belli

Sinemizde saklı hanemiz

 

Biziz biz öncü

Biziz biz özgün

Ne isyankâr ne ölgün

Umutla peşindeyiz yeni canların yeşeren ömrün…