S/alındığım bir tuşsun sen:

Sivri parmaklarında ölümün mizacı

Ve şaklaban varlığında içimde oynayan kuklanın düşpalası sessizliği.

 

 

 

 

Bir mihenk taşı bu aşk.

Bir nirengi noktası yokluğun

Ve özlemin rüzgârında gidip geldiğim esmer teni

İstanbul yokuşlarının.

Hazanın örtüsü serili üzerime

Kimine göre ölü toprağı yüreğimde biriken

Ah, nidaları yalnızlığın

Salkım saçak ruhum ve saf mizacım

 

Şiarıyım ömrün

Siması da tanıdık bu aşkın

Beylik değildir benim coşkum

Beti benzi atmış bir resim hiç değilim

İçtiğim şiirler mezesi günün

Geceninse nakaratı yuvarladığım sayılar

Ondalık kesirde geçti hayatım

İlla ki ortak paydada buluşmalıyım insanlarla

Tüketen ömrü

Türetense duyguları

Türevini aldığım bir hiçlik makamı

Bazense içerlediğim

İç güveysinden hallice menevişlenen sözcüklerim

Bir aparat ise ruh

İmleci varla yok arası

 

Sunumu günün gecede saklı

Serdiğim kadar sonsuzluğa aşkın örtüsünü

Yukarı çektiğim bir kova su gibi içimden taşan

Aşkın rüzgârı ve efkârı

Geçit vermezler bazen

Ufkun da dolmuş miadı

Hüzünse bir resital

Öğün atladığım bir ömür

Bilmeden de ip atladığım bir oyun bahçesi

 

Bir yitimin acısını çıkarıyorum

İçtiğim kadar acıyı içerlediğim

O kekremsi yalnızlığı,

Bir hitap biliyorum gecede saklı varlığımı.

 

Büyüyor gözümde hayaletler

Sancılı bir oluşum

Nasıl ki veryansın yüklü

Ağrılı bir gün ertesi

İçim kıyılıyor ansızın

Ve temkinle seviyorum insanları

Uzaktan uzağa selamlaştığım sefil yabancı.

 

Göğün her katresi ıslak nemli

İçilesi bir yudum su gibi

Demlendikçe ömürde yitenlerin ardından

Telaşla süpürdüğüm o yaldızlı yol

En çok da kanıksayamadığım insanlara biçilen rol

 

Kayıtsız kalmalıydım oysaki

Kabuğumda saklanıp kamburu hayatın

Sevgiyi zimmetine geçirenler

Hüzün yüklü bir biçki gibi

Dikilesi sözcükler yamasından taşan dikiş izleri

İzini sürdüğüm günün geceyle helalleştiği

Anlatmak istediklerim kadar büyük olmalı

Acının açısında saklı o tarifsiz hezimeti

 

Gün bölmeleri

Kırdığım saatler ve kırıldığım yürekler

Manen zenginliğimse tek üstünlüğüm önceki kendime

Harmanıyım duyguların körüklendiğime delalet bir şiir

Ya da yalnızlığın ırkında semiren duygular

Bir de bıçkın ömür

Delik deşik sözcükler

Kömürlük penceresi bazen izini sürdüğüm bir emir gibi

Demirden perde çekenler şu sefil yürekte saklı bir dehliz

Adımladığım gün ve gece neyin uğruna?