İlahi bir çağrı ukdelerin deminde
derlediğim mısralardan başımı alıp da gidemediğim huzur yüklü duaların
tecellisi…
Ve ıssızlığım.
Mahir bir düşüm ben kilitli yürek
çekmecem.
Mahzun gülüşüm ve çiçek kimliğim ne
ki?
Densizdir içime esen yelde saklı
çocuk kimliğim.
Beynamazdır kimi gece hasetle örtülü
üstü bir bilmece elbet insanların dünyası ve hüznün istilası.
Temkinle severken.
Tedbirle yaşarken.
Azat edilsin diye de beklerken
hızması mı kayıp gülüşümün yoksa kazması mı sinsi iblisin?
Bir renksem en beyazı.
Bir batında da doğru mu yüreğimin
mehtabı ve yıldızı.
Bakaya kalan bir sözcük az evvel
firar etti belleğimin fihristinden ve azımsanan varlığım bir kere daha kanadı.
Kanlı melodiler bataklığı.
Bense bir ırgat misali.
Yan gelip yatan duyguların zaruri firarı.
Sözcükler adeta birer resmigeçit.
Kontağı da kapadım mı yerle yeksan
oldu mabedim.
Kardım bir kere düşleri kandığımdı
nice insan ve zalim.
Köpüren deniz.
İçinde yaşadığım dehliz.
Bir lahza tedirginliğinde usulca
göçeceğim gün bitiminde.
Meali yok bu gün canımın.
Canımdan can giderken her canı
yandığında annemin.
Yakut gözlerine esirim gecenin ve
nöbette.
Yâdım tek tesellim Rabbin yağdırdığı
rahmeti biriktirirken yüreğimin çekmecesinde.
Fıtratım fıkra gibi adeta:
Kâh hüzün kâh sevinç kâh umut kâh
sevgi.
Deşilen yollar ve kazma kürek sesleri
ve işte hayatın küt saçlarında tutunan bir rüzgâr bir zemheri içimde adımlanan
her duygu benden bağımsız yazarken kalemin ruhu.
Künyem saklı kolumda.
Gönyem ise çantamda.
Bense hala bir çocuk gibi kâh pür
neşe kâh mızıkçı çaldığım mızıkanın bana kattığı bense Fareli Köyün Kavalcısı
ve işte peşime takılan sözcükler ve imgeler.
Kuruntulu bir nazım var.
Azımsanan bir yalnızlığım ve de…
Kenetli ellerim kilitli yüreğim…
Ah, be azizim, söyle nedir şiirin
menşei?
Bir sözcük iflah olmaz bir deyim ardı
arkası kesilmeyen belki de sergüzeşt bir masal hem önceleri demez miydim?
Şiir benim neyime.
Şimdilerde pusu kurduğum.
Yarınlardan medet umduğum.
Uğurum ve ufkum ve nur saçan annemin
simasında saklı huzur.
Elimden kayıp giden zamana dur
diyemediğim kadar uçuşuyor takvim yaprakları uçuşuyor yüreğimin salkım söğüt
dalları.
Ben ki bir şairden öte…
Ben ki yazdıklarım yaşadıklarımız
yanında ne ki?
İlahidir göğün tılsımı.
İman gücümde saklıdır ayakta kalmanın
ve umudun sırları.
Sırra kadem basanlar ah, kim bilir
nerede iyi gün dostları?
Yıldızlar saçar gözlerim:
Kâfirdir kimi ruhun bestesi oysaki
sessizliktir hayatın zirvesi.
Ben ki: dibi defalarca gördüğüm
kadar.
Ben ki: gözümü dikmişken en tepeye.
Bazen kaderdir yuhalayan bazense
keder içimi d/ağlayan.
Hazzın eşiği ve huzurun beşiği elbet
aşkın menşei doğuştan gelen bir nizam.
Mütereddit varlığımla müstesna
yalnızlığımla kıblemde saklıyım kabrime yakın kıymet bilmeyenlere de yoktur tek
sözüm çünkü…
Ben insan ötesi acıların yaşattığı
bir hükümlüyüm.