Card image cap
Beyazdim fazlasiyla

Sözcüklerin ağladığına şahidim:

Belki de iyi ağırlayamadığım içindir.

Öykündüğüm masallarda saklı bir kelebek olduğumu da

Yeni öğrendim:

Üzünç dolu göğün kollarına serilmiş bir susam tanesiyim.

 

Aklını peynir ekmekle yiyen dolduruşuna gecenin

İhanet ettim

Aslında bir seher vakti düştüm yollara:

İçimde beynamaz kuşlar

Bazen kor bir vaveyla

Hüzne biat seyrinde ölümün

Sevdalandım ben bir huzmeye

Gönlün koru da bir körü de

Köhne hecelerden azat edilen

Bir iklimin ta kendisiydim

Kollarımda rüzgâr

Göğsümde uçuşan yaprak

Kayda aldığım saatin susturulmuş tarifesiydim.

 

Kâhin olduğunu bilemedim

Pencereme konan kuşun aslında

Kendim olduğunu da.

Suskusu vardı saklı kadının

Adı yoktu her nasılsa.

Göğün kırık kiremitlerinde dolaşan

Hüzne sirayet etti hecelerim

Bazense kopuk telinde

Ölü ozanın sazına gitmedi de elim.

Elemin ta kendisiydi türkü

Hem de Türk’ü Türk yapan bir ülkü.

 

Aşka nazire ettim kimi zaman

Kayrasında dünün sefer tasım

İçinde de saklı izdiham.

Kürediğime değil küstüğüme tanıktı yeryüzü

Uçmaya şerh düştüm

Ne zamanki aşka düştü gökyüzü.

 

Gök gözlü annemi buyur ettim içimdeki yatıya

Şaklaban dizeler dile geldi.

Sevginin en münferit hali

Çocuk kalmanın da ikbali idi her sezi.

Menevişli bir gölgede saf tuttum

Safiyet yüklenip acı içtim kar kustum.

Beyazdım fazlasıyla

Kan kırmızısı heceler nifak soktu

Dünya ile arama.

 

Minvalinde masalların

Sırra kadem basan sultanların

Başkahramanı kimdi ki?

Övünüp de dövünen hep mi saklı gizli?

 

Ahkâmların dibine vurdum kimi zaman

Araf’ta saklı ruhumdaki izdiham.

Kör noktası ümidin

Balyalarca duygu serdim

Ne de olsa ta kendisiydim hüzün denen müridin.

 

Sefasını sürmekle eş değerdi şiire yattığım:

Kardığım da mezarım

Yastık niyetine imgelere yaslandığım.

Lanetin biri bin para

Tövbe ettim çıktım da ansızın aşkın huzuruna.

 

Beyitler nankördü madem;

Çizdiğim o rotada münferit gizem.

Pohpohladığım ne aşktı ne özlem:

Kayrası düşlerin elbette sevgilinin adını aldığım

Bazense düşlerim:

Yan gelip sözcüklerle tornistan yaptığım.

 

Tuzağına düştüğüm her sefer

Uzağına düştüm sanmıştım kötünün, nefretin.

Uzamında gölgemin

Ben bir seferi idim

Seyyah yüreğin de gözyaşı.

Her endamlı vazgeçiş

İnfilak eden bir destur;

Her serzeniş kalmadı da yanına kar bunca imgenin.

Belalısı yüreğin elbette aşkın iksiri

Kınında vaveyla kardığı her satırda da saklı

Sırları sandığımda biriktirdiğim.

 

Tez elden de gitmeliyim:

Ne düne ne yarına.

Teselli bulduğum ne bir son ne de başı hikâyenin

Araf’ta kalan bir niyetim

Çıkana kadar Rabbimin huzuruna.