Terk edilmiş bir düş olmanın özlemi var içimde bir de bir de: yüreğimden ve gözümden düşenler…

 

 

 

 

Nazenindir varlığım ve nahif

Aşkın suretinde saklı o derin dehliz

Dilemması günün ve direnç gösterdiğim kadar ömrün

Kıyısına vuran bir yosun gibi

Kayda değen değmeyen ne varsa topladığım ellerimle

Elden ele gezen bir oyuncak değil elbet hasretin muhatabı

Dik başlı bir çekinceyim ben diklemesine gözlediğim

Görkemli hayallerin de hengâmesi

Düş pazarında kaybolmuş bir gerçek

Kantarda sıfır çeken bir hayalet.

 

Görünmezin ta kendisi

Bilinmezin muadili

Varla yok arası ruhu

Karadan bozma gölgeler sapla samanı ayıramayanların tortusu

Kısaca insan olmanın mahiyeti ve maliyeti

Sancılarımla doğdum ve doğacağım derken

Sanrıların da ufkunda

Saydam bir tabaka göğün nüfuzu

 

Kat çıktığım adalet

Kat çıktım metanet

Kat çıktığım nihayetinde hidayet

Kat izi olmadan sevmeyen bir kelebek misali

Uçuştuğum ama konmaya korktuğum nice yürek

Baltayı taşa vuranların meali

Bense gerçeklerden ve dürüstlükten ödün vermedim

Ömrün külliyesi saklı beynimde

Zincirleme kazaların da ertesi

Sevip seveceğim kim varsa saklı içimde.

 

Dışımda ise esen rüzgâr

Yüreğin rögarı bir kapak adeta

Ne zamanki gözlerimi diksem en derine

Gördüğümden de öte içerlediğim

Gördüğümden öte izah edemediğim

Görmenin meali saklı iken

Kalp gözümde seken her duygunun feri sönmek bilmedi gitti

Bense gidemedim kendimden

En çok ertelemeyi bir m/eziyet bilen

 

Kaynadıkça dünyanın merkezi

Kardıkça önümü ve arkamı

Koruyup kollayana duyduğum şükür ve minnet

Layığıyla ve insan gibi yaşamanın meali elbet teğet

Geçmeyen yüreğimden ve severken temkinle

Seken bir kurşun misali kendime saplandığım tek gerçek

Ve işte o kurşun yarasıdır kanayan sözcüklerimden yükselen rahmet

Bir de azığa aldığım yüreğim

Ant içtiğim nice gerçek ve sevgim

Allah rızası için yaşamanın meali

Yoksa an itibari ile nasıl kalırdım ayakta ve başım da dimdik?