‘’Babamı gördüm cennette
Atlıkarıncada dönüyordu
Doyamamış belli ki çocukluğuna
Bir attan inip diğerine biniyordu.
Ben cenneti nerden mi biliyorum
Cenneti görmedim ama babamı gördüm
Bu hayatı cennete çeviren adam
Cennete çevirmiştir öbür tarafı
da!’’(H. Ergülen)
Mizacım ucu yanmış ketenhelva
Mistiktir rüyalarım taştan kaleler
yaptığım
Topu da kendi kaleme attığım
Beni hep ve tek kale alansa babam
Andığım kadar dünü
Ar bildiğim kadar namusumla yaşadığım
ömrü.
Eşrafımsa hep havada asılı
Göğün menkıbesi bir gülüş
ısmarladığım
Ah, gecenin koynuna sokulduğum
Zannımca şiire meylettiğim kadar
Miracım iken sevginin ketum
sessizliği ve yolları.
Ben en çok babamı sevdim.
Ben en çok babama kızdım.
Kızılca kıyamet kopardı ne zamanki
Bir dakika geç gelsem eve okuldan.
Kaynardı kanım başımda maviden berem
Dizlerimdeki yara bereleri ise
ihtimamla silen babam.
Dağım, çınarım…
Hazanım ve de baharım.
Gök gözlü anam yeşil gözlerinde sevgi
biten
Sadece babam beni çok seven.
Ruhumun rüzgârında estiğim
Yalnızlığın defansında bir bir
sektiğim
Semazen sessizliğim ve öfkem burnumun
ucunda
En çok da sevilmenin karekökü hüzünlü
mazim
Babamla olan savaşım ve miadı dolan
sevgiler
Nazire ettiğim yere göğe sığamadığım
yıllar
Delişmendir yüreğim ve şeffaf
Sancılandığım her gün her şafak
Şakağında aklar babamın
Kırkı çoktan geçmiş hem eline
doğduğumda
Uzundur bizim hikâyemiz.
Esen gürleyen ve çok da seven
Koruyucu varlığı kodaman sessizlikte
saklı simam
Seken o kör kurşun nasıl ki vurdu
yürekten
Bağdaş kurduğum dünyam ve hülyalar
Azığa aldığım kadar
Ağıtlar yaktığım hayat ve kader
Hatırşinas ve sevecen
Kökümle gurur duyduğum asil adam
Sancılıyım bu gün
Seğiren gözümde saklı rahmeti dünün
Göğsümde ıslaklık
Konuşlandığım her şiir her gecenin
İman gücüme eşlik ettiği bazense
veryansın ettiğim
Keşke güllük gülistanlık olsaydı
ömrüm
Şatafatlıdır yalnızlığım
Karanlıkta acıyla ıslandığım
Nemini alan ruhumun Mevla’m
Sevecen ve koşulsuz kimse seven
Nasıl da uzağındayım hayatın
Mutlak bir mağduriyettir yüreğimin
Kundaklandığı hem esaret hem sefalet
Ve tek kişiye etmediğim kadar minnet
Ben babamın kızıyım…
Muallim ve öğrenci
Hafız ve saklı sadakati
Hınca hınç yerküre bense haiz olduğum
o tek zerreyi
Bahşeden Rabbime koştuğum gün ve gece
Bir mizansense mutluluk
Yokum ben bu oyunda
Bir hatıra ise içimdeki ıssızlık
Sevmeyi sevilmeyi ar bildiğim
çocukluğum
Kayıtsız şartsız egemen olan o hasret
Manidar göğün ihtimamla kucakladığı
bir merhamet
Rabbimden öğrendiğim ve tek dileğim
rahmet
Edimlerde saklı varlığım
Hayal kurduğum kadar mutluyum
Gerçekleri bildiğim ve bilediğim
Hasretim düne ve babama ve ilk
öğretmenim
Nemalandığım her güzellik ve adalet
ve sadakat
Ben babamın kızıyım…
Ruhun şad olsun canım babam.