Bayram havasi
Her ne kadar özenmesem de değişken havalar gibi oldum: Bir
öyle, bir böyle. Ne zaman güneşin çıkacağını ya da ne zaman havanın
bulutlanacağını kestiremez oldum, gitti. Allah’tan çıkıp hava tahmini
yapmıyorum, artık insanların akıbeti ne olurdu kim bilir…
Nereden geleceği belli olmayan hava akımlarına nazire
edercesine, değişkenlik göstermekte ruh halim. Hafif bir meltem tatlı tatlı
eserken, bir de bakmışım ki; karayelin etkisiyle hava kışa dönüyor, parçalı
bulutlu bir gökyüzünün eşliğinde kısa süreli de olsa ani sağanaklar bastırıyor.
Eh, durumu kestiremeyince gel-git duyguların azizliğine uğramak da oldukça
kaçınılmaz.
Öyle ki, her daim şemsiye taşımayı da sevemedim gitti. Ne
var ki; bir elimde şemsiye bir elimde kağıt mendil turlamaktayım hayatı.
An geliyor, mutluluk gözyaşları hasıl oluyor, an geliyor
kocaman bir gülümseme yüzümde sıcak güneşin altında.
Bir de bayram havası eklendi mi, değmeyin keyfime.
Aslında fazla sevmem bayramları. Eskiden böyle miydi
bayramlar: Kalabalık aile, eş dost derken harala gürele geçerdi bayram günleri.
Sevdiğim sevmediğim kim varsa bir araya gelirdik. Öyle ki, sevginin esaretinde
hiç haz etmesem de bazılarından, hepsi güzel ve sevgi dolu gözükürdü gözüme.
Gerçi şimdilerde; kim melek kim şeytan rahatlıkla ayırt edebiliyorum ama yine
de bayramın hatırıyla, çoğu şeyi görmezden geliyorum.
En azından, geçici süreliğine de olsa; insanları mutlu
görmek keyif verici. Tüm olumsuz duyguları geride bırakmışçasına, sergilenen
mutluluk tablolarını seyretmek oldukça hoş doğrusu. Ötelenmişçesine tüm
sorunlar ve tüm dertler, herkes alabildiğine mutlu. Madalyonun öteki yüzünü
göremezsek de; içimden dualar ediyorum hayatın kıyısında kalmış kim varsa,
hasta, aciz ve mutsuz öyle ki onlar bizden çok hak ediyor bayram neşesini ve
coşkusunu.
Keşke her gün böylesine güler yüzlü, insancıl ve neşeli
olabilsek. Aslında, mutluluğun tek ilacı kendinle ve tüm insanlarla barışık
olmak: Kim olursa olsun ama: Tanıdık, tanımadık, dost ya da düşman…
Aslında hala umudum var insanlardan yana. Hayatı yaşanılır
kılan duygularla dolu olduk mu, mutlu olmamak mümkün değil. İnanç başta olmak
üzere sevgi ve umut da geldi mi ardından, hayat daha bir güzel. Yine
Polynna’nın etkisinde miyim ne; öyle ya yaşadığım onca olumsuz şeyden sonra,
şimdi yine iyimserlik havamdayım. Hayatın onca külfetine katlanmak adına varsın
hala düş kurayım…
Selamı, sabahı, sevgiyi esirgemediğimiz sürece
birbirimizden, hala inanıyorum ki; bunun tezahürü inanılmaz olacak.
Maneviyatımızı da kattık mı işin içinde, hayat daha yaşanabilir bir konuma
gelecek.
Yakınımda, uzağımda kim olursa olsun; iyilikler ve sıhhat
diliyorum.
Nice güzel, mutlu bayramlara…