S/özlendiğim kelimelerim, babam kâh sana kâh anneme ithaf ettiğim şiirlerim yazılarım…

Kapıp da koyuvermek mi?

Ne münasebet ve de haşa, yüce Rabbim mademki sensin iklimlerden iklimlere seken kuşların ve polenlerin ve kâinatın Yaratıcısı ve Sahibi ben kim oluyorum da…

Babam, kabrinden taşarsın bilirim benim canım yandıkça sen de huzur bulmazsın ne de olsa senin ilk göz ağrın göz bebeğindim ya, şimdi…

Geceler hudutsuz babam gün ve insanlar arsız ve doyumsuz.

İklimlerden hep mi güz hep mi üzülür insan?

Yüz göz olmamak adına insanlarla ve de direncimi saklı tutmak adına gaipten gelen bir coşkum ve enerjim olsa bile günüm günüme denk değil.

Başımın döndüğü başımın döndürüldüğü ve benim tek Sahibim tek Kurtarıcım iken Mevla iki arada bir derede karalayıp peşi sıra gidiyorum kaderin tekerlek izinde gerçi tekeri kırık ama düzenin.

Esefle söylenen zalim ve yalanlarını katık eden asla da aklıma gelmezdi hani en yakınlarım tarafından ihanete uğrayacağımı meğerse hayatın merkezi imiş adına para denen kâğıt parçası.

Mealim sevgi beni doyuran ve hüzün hırkam nasıl da sökük düğmeleri ben yine de düzgün giyinip insanlığa olan saygımla düşüyorum yollara ama şükürler olsun ki düşkün değilim ne de düş görüyorum gözüm açık çünkü her şey aslında gözümün tam da önünde apaçık beni işaret ediyormuş.

Bir minval ki son zamanlarda sapkın ruhların teyakkuzunda ar bildiğim ne varsa namusum üstüne yemin ettiğim tıpkı senden ve annemden öğrendiğim üzere.

Girift bir yalnızlık.

Alı al morum mor mevsimin.

Yaz desen yaz değil güz desen güz değil.

Bir de ‘’yaz’’ diyen iç sesim yok mu?

İyi de hangi ara be babam?

Nasıl ki sen branşında başarılı bir Edebiyat öğretmeniydin neden şimdi yoksun yanımda?

Öznemse gizli değil artık ve ben sanık sandalyesindeyim.

Bir emir kipi ki üstüme yağan nurun narın iz düşümü:

Elbet iman gücüme sıkı sıkı sarıldığım ve sadece Rabbime sığındığım…

Kimler kimler gitti bir bilsen.

Ruhum Araf’ta tıpkı anneminki gibi.

Balyoz yemiş sözcükler ve besinler ve serumlar ve makineye bağlı yaşayan annem.

En sevindiğim ise ne, biliyor musun?

Şükürler olsun ki bir Allah’ın kulu ne bana ne de anneme acıyor çünkü ben kimseye el açmıyorum ve başım dimdik yürüyorum yolumda…

Yarına ne olur, bilinmez ama bil ki: içim rahat ve huzurlu, babacığım.

Seni çok özledim çok.

Bana uyguladığın baskıyı ve kızgınlığını ve sevgi dolu yüreğini çok özledim.

Evet, sen hep baskıcı ve otoriter bir erk idin ve ben şimdi anlıyorum ki: senin evladını koruma içgüdünle bir o kadar istemeyerek yapmışsın bunca baskıyı.

Namusumla.

Şerefimle yaşamam senin ve annem sayesinde imiş meğer.

Hüznün muadili körpe yüreğim.

Müdavimi olduğum hayatın arka bahçesi ve kordan çitleri.

Kâh senin çimen yeşili ela gözlerine çekmişken göz rengim ve kardeşimin de annemin de mavi olan göz rengi…

Sanırım ilk gün çizilmiş kimin kime sevdalı ve bağımlı olduğu.

Sevgimi harcıyorum bol keseden.

Saygımı saklı tutuyorum da insanlık adına.

Ne izbedir ne metruk haletiruhiyem başım dönse de dimdik elbet annem uğruna ve Rabbin izniyle.

Her anlamda çökük çökkün olması gereken dizlerim ve omuzlarım mı?

Asla, babacığım çünkü ben senin kızınım ve annemin.

Tüm öğretiler bana verdiğiniz öğütler ve şerefim üstüne ant içip yaşadığım yaşattığım kadar da umudumu ve Rabbim yaşattığı kadar annemi ve beni ben illa ki sahip çıkacağım o yaralı kadına.

Hali hazırda çok şey var söylemek istediğim sadece Allah’ın bildiği ve ben birkaç kişiyle paylaşmak istedim ki…

Yüzüme kapanan kapılar.

Yüzüme kapanan telefonlar.

Hiddetlerini ve öfkelerini yüzüme boca edenler.

Akıl verenler.

Aklımı alanlar…

Ve ben her şeye herkese rağmen dimdik ayaktayım.

Yokluk içinde büyümedim ve ben her şeyi ailemde gördüm ve öğrendim asla tok evin aç kedisi olmadım gel gör ki…

Sonradan görme addedilen iki ayaklı zebanilerin varlığına nail olduktan sonra anladım ki…

Ve evet, işim zor baba tıpkı senin de çektiklerinin yanında sana malum olduğunu da biliyorum benim ve annemin tüm yaşadıklarının.

Kabir azabı çekme sen yeter ki ve ruhun şad olsun ve en azından sen de bana ve anneme oradan gönder dualarını çünkü çok ihtiyacım var.

Elbette ölümsüz değiliz hiç birimiz elbet annem de bunca badire atlatıp sağlık sorunları ile yıllardır baş etmeye çalışırken ve baba…

Annemden tamamen ümidini kesenler de var/mış bilmediğim kadar iyi de çıkmadık candan ümit kesilir mi ve bunu sadece Rahman bilir.

Kaçıncı vardiyası gece nöbetlerimin ve hep annem ölüme yaklaşmışken onu bulduğum ve 112 ile nerede ise arkadaş olduğum.

Allah razı olsun devletimden doktorlardan Rabbime şükürler olsun ki anneciğim emin ellerde ve ben ondan ırak olmanın verdiği acıyı da umursamıyorum çünkü hiç olmadığı kadar annemin canı yanmakta.

Gözlerinin feri mi?

Rabbime şükürler olsun.

Gülümseyen yüzü mü?

İnşallah o günler de gelecek.

Basireti b/ağlanmış mutluluklar ve sevinçler.

Bir Allah’ın kuluna öykünmediğim kadar da her nasılsa bana insanlar illa ki değişik edalarla itiraflarda bulunurlar ve ben onların gülen yüzüne inandığım kadar da başıma dert açıyorum.

Her şey meydanda.

Bilen bilmeyen ve sananlar umurumda değil, baba çünkü her şeyi tüm çıplaklığı ile bilen Rabbim var ve rahmetini hikmetini esirgemeyen.

Kalbimden geçenleri en iyi O bilir.

Çektiklerimi de ve çekincelerimi.

İlahi Rüzgârı an itibari ile duyumsuyorum ve üşümüyorum ve terlemiyorum oysaki…

An itibari ile benim de annemin de çoktan pes etmiş olmamız gerekirken ruhuma huzur anneme sıhhat veren verecek olan yine sadece O ve yüce Allah kimsenin tekelinde değil.

Sınandığıma delalet.

Sığındığım kime malum.

Kabıma sığamadığım günleri az da olsa geride bıraktım ve sayamayacağım kadar acıyla ihanetle baş başayım.

Rahmetli babaannem ve onun gözbebeği geride kalan son evladı iken sen, babacığım: ana oğul ne zorluklardan ne yokluklardan geçmişsiniz ve dişiyle tırnağı ile helalinden kazanan sen baba bu güzel ülkenin bir eğitim neferi olan sen ve eğitimciliğinde annem de yardımcı olurken bana dünyaları veren ailem.

Dünyalarım varsın çalınsın.

Varsın ıslıklanayım ardımdan.

Varsın parayı da pulu da mutluluğu da ıskalayım.

Bu dünya geçici, babam yoksa an itibari ile sen yanımda olurdun ve işte paye vermediğim paraya tapınanlar yüzünden düştüğümüz durum.

Ne açım ne açıktayım şükürler olsun ki.

Yarına çıkmaz dedikleri canım annemse yoğun bakımda verdiği mücadeleyi sürdürüyor.

Rabbim yeter ki güç ve sağlık ve ömür versin bana ki anneme bakayım sahip çıkayım ve ölümüne sevdiğim kadın ve…

Ve Rabbim beni af etsin çünkü ben annemi inanılmaz çok sevdim eğer ki bir şirk ise bu, af etsin beni Allah’ım çünkü sevginin en büyüğünü elbet Rabbime sunmalıyım sunuyorum da.

Çok sevme beni, diyen annem.

Kendini çok sev ve kendine iyi bak, diyen annem.

Ve aralıksız not aldıkları amel defterim.

Bense öğrenci ruhumla çocuk kalbimle bin yaşında olsam bile kendimi genç ve dinamik hissettiğim kadar da yakınım Rabbime.

Bu köy senin o köy benim, sen ve anneciğin bir ömür güzel yurdumu tavaf etmişken öğretmenliğin de insanlığın da baba olmanın da hakkını veren sen, babam biliyorum ki bu zor günleri atlattığımızda annem ve ben, huzura kavuşacaksın.

Babalar günün kutlu olsun, babacığım.

Babalar günün kutlu olsun, annem çünkü babam gittikten sonra içine düştüğümüz boşluğu sen, gösterdiğin olağan üstü gayretinle sen hoşluğa çevirdin.

İkinizi da çok seviyorum ve bir araya geleceğimiz günlerin özlemi ile yaşıyorum elbet takdir-i İlahi…