Card image cap
Az daha yanmali canim

Bir düşü mayaladım

Harman dalında açan günü yuhaladı gece

Aşka mil çektiğim gözlerinde

Efkârın

Devasa bir yalnızlık

Kat izi ömrün

Yekpare ayrılık

Ve işte güme giden mevsimin

Kopan kopçasından dökülen sırlar…

 

Sırma saçlı yârin

Kırık kanatlarıma her dokunduğunda

İçimden taşan ırmak

Sözcüklere bel b/ağladım, ey, sevgili

Görünmezliğime tek şahit Rabbim madem

Varlığıma ket vuran dünyada

Hep mi saklı olacak bunca matem?

 

Ellerim:

El, el üstünde güneşin yankısı

Işık tadında aşk

Yalnızlığın şerefine

Yüreğime batan kıymık

Kürediğim yer kürede

İzafi bir tanık elbet

Rahmet dolu her g/öğün milimi

Kala kaldığım birinci

Şahıs zamiri

Oysaki çokluktu tavsiye edilen

Kıramadım gitti zinciri.

 

Elyaf sancılarında

Kazurat gölgeler

Miadı dolan aşksa

İtekleyen elbet olmalı bir rüya.

 

Nazarı itibar mıdır sökün eden sessizlik?

Azizim,

Elbet vereceğin en büyük tepkidir:

Tepkisizlik.

Lalezar güftelerin

Beylik sancıları

Beste olmaya yordamıştım ben aşkın

Figanını ve rüzgârını

Bir nebze de olsa ses olduğum

İçimde yıkılası duvarlar

Kimi zaman geçit vermeyen hüsran

Sözcük pazarında

Aşk kazan ruhum kepçe, azizim.

 

Sen ki anlamazlığın izini sürdüğün

Elbet latife etmeyi umardım

Tekdüze olan varlığıma

Kimi zaman hicap iken yüklediğim

Aşkın kayrasında

Özlemin sefasını sürdüğüm

Bir de g/izi ölümün

Her biten gün

Adım adım yakın durduğum

Elbet benlik bir mevcudiyet de değil

Gönlün hünkârı bunca melun tefrika

Sancılı ömür sancılı mevsim

Sevmelere doyamadım da gitti hani.

 

Farkındalığın gölgesinde

Sunduğum şu sefil Nisan tası

İçine bak da gör

Neymiş bunca aşkın nazı edası?

Niyazımla çalkalandığım

Aşkın iksirinde

Sarmalında rahmetin

Elbet ulaşacağım da hidayetin mertebesine.

 

Öncesinde az daha canım yanmalı

Daha da çok sevmenin yolları

Elbet geçer/miş özlem ve çaresizliğin

Yürekten yüreğe kurduğu

Yıkılmaz köprüde

Elbet sen de ayaklarından biri iken

Asla ihanet etmeyeceğime

Düştüğüm şerh de saklı iken Allah’ın nezdinde.