Kilitli mi duvarlar yoksa mühürlü mü kapılar oysaki duvarın kulağı vardır bir de sivri dili, metruk hanelerin rüzgârı ise tavanı eskiten cinsten.

 

 

 

 

Mahsuru yoksa bir şiire daha düştü yolum

Hem gözümden düşen yaşın da haddi hesabı yoktur

Zaten sevgi ve imanda olmaz ki hesabı

Kantarı adaletin

Hayal gücüme mahkûm ettiğim

Gerçeklerim

Bir de gerekçelerim.

Manen zengin ve huzurluyum

Hem mal dediğin ne ki?

Yeter ki kaçak göçek sevmesin insan.

 

Muhtırası verildi günün

Kovdumsa da kapıdan

Bacadan içeri dalan gecede saklı derman

Deştiğim toprak

Deldiğim yürek

Daldığım okyanus

Böylesine coşkuya ve efkâra ne mi gerek?

 

İğne düşse iğnelerim kendimi

Yaş düşse gözümden ne ki yaşardığım

Bazense sevgiyle yeşerdiğim

Yazgımsa beklemede

Bu yüzden ilham perimle istişarede

Elbet şiirin ve gecenin tekelindeyim.

 

Hüzünlü bir esinti az evvel yalayan yüzümü

Şükür ki yok yalanım

İtibar ettiğimdir sadece gerçekler

Rabbimle hasbıhal ettiğim aralıksız yirmi dört saat

Bir gün değil bir ömre yaydığım

Ah, o bitimsiz sevgim ve inancım.

 

Namusumla yaşarken

Namert gölgelerden uzaklaştığım

Gel gör ki düşmezler yakamdan

Ben de yaktığım şu şiirin ucunu

İpin ucu kaçmışsa ne yapabilirim?

Varsın dikiş tutturmayım

Aşkla iştigal bir mevsimim ben

Dökülen yapraklarım

Açmadan solacağımsa ne malum?

Yeter ki açık kalsın kalp gözüm

 

Kancayı takan varsın zalim ve şeytan olsun

O değil mi ki her halükarda beni koruyan

İmla hatası olsam ne ki evrenin?

İmha edemediğim kadar bunca nefretin ve zulmün

Çıkınını yaktığım sevgimle

Mazlumların sahibesi kimliğim

Önce Allah sonra sevgi için didindiğim

Bir çocuk olsam bile

Ya da yetişkin

Eremediğim hidayet öncesi daha ne çok seveceğim.

 

İdmanlıyım acılarda

İtibar etmediğim yalan ve nice yalaka

Göğün merdivenlerini tek tek çıktığım

Elbet başımı da yasladığım her halükarda ve vicdanım

Basireti bağlansa ne ki mutluluğun?

Ben dünyaya sefa sürmek için gelmedim

Başım gözüm üstüne mukadderatım

Elbet varacağım nokta belli

Beylik bir rüzgâr ve sevgiden bile öte

Beni bana sunan

Batıl yüreklerse mademki kararan

Kandığım her insan her vakit

Bildiğim tek şey mi?

Elbet sevgi ve inançtır tek hicret.

 

Hicvi ömrün

Bir şiirden de fazlası saklıdır titrimde

Aşkla yaşadığım yazdığım ulaştı Sağır Sultana bile

Coşkuma ve sevgime sahip çıktığım kadar

Kulluk vazifemle şerh düştüğüm bundan böyle biline.