Afakidir kiminin gülüşü. İçten bir
gülüm/semenin tadı ise ayrı güzel.
Güzel görmenin mealidir elbet içten
sevmek ve koca kâinatı insanın içine sığdırdığı yürek…
Kanatlarım var benim ama kırık.
Kaydolduğum hanem
Devingen haletiruhiyem
Aşkın özgün sesi ve öz veri ile
sevebilmenin güzelliğine
Şerh düşmeli insan imkân bulduğunca.
İdame ettiğim hayat
Sözcükler ile ışıldayan ufuk
Bazen tutulsa da nutkum
Nüktedan kalbimden sorsun beni
ahvalim
Bir yanılsama idi belki de bu sevda
Aşkın hatırına çöken dizeler iken
emre amade
Aksanı tutuk bazen günün
Geceyle eşleşen şiir gibi bazen
Nabzı alınmaz yüreğin
Bazense afakanlar basar
Hele ki insan bir kancanın ucuna
takılıysa.
Bir düş ise mutluluk
Sen bir de aşka düşmeye gör.
Yanık ucu seferi sözcüklerin
Bir yanıp bir söndüğüm
Nasıl Şimal Yıldızıyım evrenin.
Siması tanıdıktır kimi acının
En çok da içini açamadığın
Yanlı belki de tam sayılı bir kesir
yaşamak
Ortak paydada buluşmanın güzelliği
Safran sarısı iklimde saklıdır elbet
hayatın renkleri
İrdelenesi bir renk bir ses yaşamak
Bazen kayıp göçen yürek
Kaybolmanın emsalsiz kazanımı
Yeter ki şaibeli olmasın insanın
sevgisi
Ar damarı çatlamadan yaşamak yaşatmak
Göğün manivelası bir rüzgâr yerinden
sökülesi ufuk
Reşit kılınmış gün ve gece ve huzur
Aramanın vaktidir her huzuruna
çıktığında insan Rabbinin
Kaynar yürek kaybedene dek
Demir başı hayatın elbet yürekten
sevmek