Düşlerim kamaştı göğün siteminde saklı rüzgârı boca ettiğim ve kölesi olduğum sevginin artık insanlar nezdinde bir değer taşımadığı kadar değersiz addedilen güzelliklere ömür biçmek artık nasıl da imkânsız…

 

 

 

Ve işte dişledim bileğimi hem de gün doğumunda

Saklı hatıratların

Yalnızlığın da bekası iken hayat

Dondu kaldı bileğimde saklı saatin iziyle…

 

Terbiyemle donanımımla sökün eden

Duygular akvaryumu

Oysaki ben değil bedenimden taşarken

Mümkün mü bir akvaryuma hapsolmak ve işte

Firarım bedenimden

Ve işte yetmezken bana sadece bu dünya bu yalancı cihan

 

Hazzın doruğunda insanlar

Haiz oldukları sadece bir beden oysa

Hazinemse derinde saklı kimsenin göremediği

Ama ben severek

Ama ben inanarak

Zaten sunuyorum ruhumu ve duygularımı

 

Kötülüğe kat çıkanlardan değilim

Zaferimdir hidayete ulaşma yolunda bir neferim

Göğün tanrısı kuşlar

Yerin dibine de gömülmüşken insan

Ve işte isyanların sonlandığı

Sabırsız olsam da öğrendiğim kadar beklemeyi

İdame ettiğim şu döngüde

Neyse artık biçilen benliğime

 

Zaruri bir yolculuk benimki

Tutuşan saçlarım

Hayatın pervazında tokatlanan yüzüm ve ruhum

Varsa yoksa bu hayattan firarım

Olası olsa bile vakit dolmadan

Ruhumdaki sonsuzluğu boca ettiğim kalemim yorganım

Yorulsam dahi kalemden ayrı kalamadığım

Bir bayram günü düştüm yine yollara…

 

Yalnızlığım ve efkârım

Bam telinde ömrün

Bağrımın yandığı her mevsim her gün

Ağrıma da gitmiyor hani bunca hüzün

Çünkü insanlığın minvalinde sekendir yüreğim

Alametifarikası cihanın

Diğer âlemde de var madem yaşam

Tek kusurum belki de acele etmek

Lakin alt etmeden iblisi göçmeye de niyetim yok bu diyardan

 

Zaman ıssız.

Mekân yolsuz yönsüz

Rotamda saklı kalemin ve yüreğin ucunda

Yürek ne derse kalemin boyun ettiği

Belki de tam tersi

Kalemin kürediğine de itaat eden yüreğin

Zemherisinde üşüyen sözcüklerden

Ördüğüm bir yelek

Mintanımın etekleri süpürürken yerleri

Ben de süpürüyorum önümdeki yolu

Ne şaibeli ne isyankâr

Nazenin bir yağmurda saklı kanatlarım

Kat çıktığım kadar umuda

Ne çıkar varsın umurunda olmayım insanların

 

Cephaneliğim tıklım tıklım

Alt rafında yüreğin şiirler

Bir üstünde saklı hikâyeler

Bir minvalden diğerine sektiğim

Rızası olsun yeter ki Allah’ın

Yüreğimi ferah tuttuğum kadar

Ruhumda dinen fırtına

Ve aşkın merkezi göğün tepesi

Yerleşkem en üst rakım

Rabbime yakın

Rabbim tek yoldaşım

Yoldan çıkmadan

Varsın çivisi çıkmış olsun cihanın

Kayrasında yalnızlığın

Hüznüme peşkeş çeken nice zalim

 

Rengim ne solgun ne ölgün

Aşkın asasına haiz

Aşkın cephanesi bitmez ki içimde

Yalnızlığımı sonlandıran Mevla’mın izinde

Üstümde bayram yorgunluğu

Tenimde uçuşan kelebekler

Kimine göre zafiyet bunca sevgi ve umut

Gel gör ki severek afiyet bulduğum

Tutulan nutkuma sırdaş kalem

Kale duvarlarımda coşan bayrağın alı

Rabbime ve vatanıma sevdalı bir Türk kızı

Aşkın rahlesinde saklı bunca niyazı

Şükürler olsun ki

Duyan ve bilendir sadece yüce Tanrı