Card image cap
Aşk i̇se şi̇ari ömrün

Yorgun bir sözcüğün ikramı mıydı yalnızlık?

Hani, ötelenen bulutları yağmalayan

Düşler gibi

Ansızın gelişen o farkındalık

Belki de içte kalan ukde

Vefanın yüzü suyu hürmetine

Acele ile yaşarken sevmek ölesiye.

 

Bir minvalden diğerine sökün eden

Göçmen kuşların

Kırbaçladığı gök kubbede

Saklı duran hülyalar

Belki de sonsuzluğun katedralinde

Aşka rükû eden bir vedadan

Arda kalan.

 

Sözcükler yakamozdu

Aşk ise şiarı ömrün

Yürek hep mi teyakkuzda

Sözcükler diken ve eken

Kalemin nidasıydı olsa olsa

Söylenen her şarkının nakaratı

Varlığa delalet bir acı gibi

Nükseden

Bir de derinde kaldı mı

Özlemin tortu yüklü yankısı.

 

Şah idi aşk şahbaz olduk git gide

Bir siren sesi gibi

Öksüzlüğün rütbesi

Her nida bir hıçkırık

Her sema ertesi kayıtlı ıssızlık

Bir vedadan çok öte yalnızlık

Bir de sona rücu ettik mi top yekûn

Başı neredeydi sahi bu masalın?

 

Devasa bir saksı yürekten yüreğe uzanan

Ne nazı ne niyazı bitmedi gitti hem yârin

Bir sefasını süremedik ya sevginin

Acıya da katık ettik nasıl özleme

Ruhun itibarı idi ne de olsa

Döşediğimiz o tali yol

Ucu bucağı görünmez aşkın kırık notaları ile

Dökündük döküneli efkârı

Etekleri zil çaldı bilinmezin

Düştük düşeli bu yola

Düşmedi ayrılık yakasından sevdanın

İnceldiği yerden kopamadı oysa

Ne zamanki nokta koysak aşka

Feveran eden taşkın nehrin

Çığlıklarına dokunan ebabil kuşları gibi

Göç mevsimi bildik hazanı

Kış geldi de ne oldu nazarında özlemin?

Kuytulara dağılan bin bir duygunun minvali

Örttük işte ruhu yalnızlığın yorganıyla.

 

Bir övünç belki de ödünç aldığımız zamandan

Hurra daldık aşka unutulduk unutalı

Bir karede saklı meali fıtratın

Kazan kaldıran evrenden de kestik mi ümidi

Ne sonu geldi masalın

Ne başını bildik yalnızlığın

İkilem yüklü dünyaların eşliğinde

İklimi aşkın hep mi çaresizlik?

İnzivada geçen ömrün nesi farklı öncesinden?

Bir rüyadan uyandık uyanalı

Ödedik de diyetini mevsimin

Hala saklı bir yerlerde mutluluk

Görüp göreceğimizi nasıl ki unuttuk

Görünenden öte bir yaprak dökümü

Kökünü kurutamadık gitti hüzün yüklü

Güftesinde masalın

Kürediğimiz kadar aşkı ellerimizle yok ettik.