Card image cap
Asal sayi

‘’Daha yalnız olunabilirdi

Yalnızlık olmasaydı…’’(Alıntı)

 

Gecenin hüznüne vakıf bir başkaldırı, resimlerin dondurduğu insan izlekleri ve üşümeye yakın bir haletiruhiye ile pergelle sevişiyor ruhum çünkü nereyi merkez bileceğimi bilmeden geçen ömrün revnak düşleridir dünden güne sarkan.

 

Soluk yüzümde saklı bir şiirin tılsımı daha doğrusu:

 

Benim şiirde saklı olan ve şiir gecede kayıtlı sadece dilini bilmiyorum gecenin ama birazdan aramızda güçlü bir iletişim hâsıl oluyor.

 

Ciddi bir isyandır hani gecenin saçaklarına dolanan imgelerim ve tüten ruhumda saklıdır kayıtsızlığı insanların ya da tam tersi: bir zulümse bahşedilen bense huzura dair bir arayışın külliyesinde tozlanmış bir kitap gibi mütemadiyen yeni cümle arayışı içindeyim kısaca eziyetin erbabı bir meziyet bellediğim telaşım.

 

İstikrarla tüketiyorum hayatı ama tükenmişlik sendromundan emekli olup türetmeye dair de bir arayışın söz konusu olduğu aslında kendime rastlayıp kendimden sıkıldığım sonra da başka bir ‘’ben’’ inşa etmek adına güncellediğim zihnim ve ruhum.

 

Kalbim ise hep olduğu üzere:

 

Hala kaypak kim varsa s/özlenen bir cehalet ile ıslıklandığım ve çocukça bir neşe ve bitimsiz bir coşkuyu da ta içimde barındırdığım.

 

Aralıksız koştuğum ama ömrün koşu bandında geçtiği bu yüzden ruhumu aydınlık kılmak adına varlığımın duayeni iken hayallerim ve hayalden kasıt asla sahip olamayacağım bir insan topluluğunda en sevilen ve sayılan bir amblem misali gibi tüm insanların yakasına göründüğüm.

 

Demek oluyor ki; içimdeki saklı bene sunuyorum taziyelerimi ve yeni bir ‘’ben’’ olma umuduyla doğuyorum ay misali.

 

Güneş değil ama hele ki sıcakla aram iyi değilken…

 

Belki de yıldız olma hakkımı kullanıyorum çiçek hüviyetimden vazgeçip bu sefer kuyruğumu kırpıyorum sefil şairin o teyakkuzundan ben de nemalanıyorum ve içimi kırparken çok da yanmıyor canım hele ki öncemdeki mağlubiyetlerle ölmedim madem daha çok ve de istikrarla yanmalı canım yoksa verim alamıyorum hayattan ve edebiyattan.

 

‘’Fiziksel olarak sanki kafam uçup gitmiş gibi hissediyorum ve bu hissin sebebi şiir.’’ (Alıntı)

 

Tül perdede saklanmış bir b/akış gibi içime akan dünya ve resmettiğim yansıtmak istediğim elbet Huda’nın eseri iken gölgemsiz yaşamayı şiar edinip tüm doğallığımla ve inancımla koştuğum Hak kapısı.

 

Rüzgâr kaç beygir gücünde ise artık ve arz-talep eğrisine konan asi bir yürek ki öncemle asla ilintili olmayan ve mesleki yaşantımdan bu yana kaç kere güncellemişken zihnimi ama her güncellemeden geriye kalan o azınlık elbet duyguların kümeleştiği ve insanların bir ömür gülüştüğü.

 

Cereyan eden havada kapılıyorum ve ruhumdaki telaşı yavaşsa sonlandırıyorum sanırım öldüğümde bitimsiz bir huzura kavuşacağım bu anlamda yazarak huzura ve doyuma ulaştığım gerçeği ile tüm gerçekleri ve sıkıntıları yok sayıp bir ambiyansa koşullanıyorum ve zamanı sıfırlayıp hiçlik katsayımla bu sefer sıfıra yuvarlıyorum benliğimi ve ondalık sayı olma özlemimi sonlandırıp en asilinden asal sayı olmaya meylediyorum. Hep de olduğu üzere:

 

Sadece bire ve kendine b/ölünen bir asal sayı ve asil bir dönemeçte asi yüreğimle yeniden göz kırpıyorum sonsuzluk iken ufkum ve ben hala yolun da en başında iken…