Düşlerin rengi neydi bir de acıların
İlahi bir acıydı içimde çalkalanan
Muhatabım karanlıktan ziyade
Beyaza duyduğum özlem ve hüsran.
Gecenin karartısı idim madem
Bir yıldıza meyleden en aykırı özne
Sihirli dokunuşu ile sevginin
Müptelası olduğum
Ah, binlerce kere döndüğüm
yeminlerim.
Aşk idi hırkam
Aşina acılar ve hasret
Çerezi miydi yoksa aşkın şu bitimsiz
özlem?
Öznem ne saklı ne gizli
Yine de gizli özne addedilen
Hele ki gizliden gizliye seven
Ne de olsa Rabbimdi ilk gün bahşeden.
Mevsimin hangisiydim ve hangi
resimden
Firar etmiştim önceden?
En çok kendimden geçtiğim
Her halükarda geçemediğim.
Geçimsiz hayatta hüsrana uğrayan
Sadece ben miydim?
Miracım ve mihrabım
Kimine göre şaşkın mizacım.
İndinde rahmet ve hasretin
Yükümden çok yük olduğum bir evren:
Ah, ben hep mi fazlalık addedilen?
Sevmelere doyamayan
Sıra sevilmeye asla da gelmeyecekken.
Özrümdü işte mevsimsiz aşk
Özümdü aşksız mevsim geçmek
Bilmeyen.
Övündüğüm ne ki?
Bir ramda saklı
Bir de itikadın muhteviyatı.
Sözcükler dökülen üçer beşer
Yaşımla yasımla gizlendiğim
Acılar durağında
Kaynayan içimdeki kazan
İçinde bir ben yoktum bile bile
Kendimi görmezden geldiğim
Uğruna insanların
En hoyrat rüzgârla sözlendiğim.
Metruk heceler
Haznesi ölüm olan suretler.
Aşkla kıyama durmaksa
Kıyılan yüreğim ve benliğim
Kıyamazken sevdiklerime
Kıyamet alameti elbet içimde saklı
muğlak duygular.
Bir sırrım vardı ya da yok
Serildiğim hangi yürekte
Semirecekti daha çok acılarım?
Acımaksa birilerine
En başta kendimi tokatladığım.
İzbelerde saklı gölgelerden kaçıp
Sığınmaksa Rabbime ve aydınlığa
Yine de karanlık idi tek ilacım
Hele ki hasret duyduğum beyaz ve de
aşkın
Ön sözünde saklıydım.
Matem yüklü mabedin
Sırlı duvarları
Sızan yürekten üç beş hece
Devindiğim idi mademki aşkın dili.
Dilimden anlamaz nice insanlar
aralıksız sitem etti.
Sinemde yangın
Yandığım kadar yakmadığım
Kaykıldığım şu devran
Bir sözcükten çıkıp yola
Milyonlarca cümle kurma özlemi
Bağdaş kurduğum illa ki hazan
Hasretin bir bir eklediği
Haşmetli bir yolculuk ve gizem
Sahibi olduğum kutsalın değeri
Elbet şerh düştüğüm bir muhabbet ki
Artık tek özlemim Rabbime
Kovulduğum binlerce kapı
Şimdi eşiğindeyim Hak kapısının
Aslında bir ömür uzağında duramadığım
Beni benden çok seven
Sadece bir yürek de değil açıp
solduğum
O cennet bahçesinin özlemi
Kendime ve inanca dönüktü madem
yüzüm.
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum efendim
Murat Hocam çok teşekkür ederim.
Hayırlı akşamlar diliyorum değerli hocam.
Var olun çok