‘’Bana güzel şeyler söyleme,

Beni övme, sözlerin iyi gelmesin bana

Çok kötü şeyler söyle, öyle kötü

Olsun ki fena olayım ben de, karanlık, kuyu,

Kötülük filan iyi kalsın sözlerinin yanında,

Birkaç yaz kendime gelemeyim

Kimseye de gidemeyim hatta

Kimse de gelmesin bana…’’(H. Ergülen)

 

 

Bol ve de dökümlü etekleri var/mış ömrün

Horasan tepelerine ulaşmalıyım

Ulaşılmazlığımda saklanmalıyım ve de.

İhbar ettiğindir bende yana derdin

Aşkla heba ettiğim kadar hibe ettiğim

Sevgim ve sefaletim.

 

Bir ön söz ise şiire

Şirin bir latife buyurmalıyım size

Buyrukların buyruğu ve en büyüğü

İlla ki sevgi nezdinde hayatın

Sevdiğim kadar bahtiyarım

Bir de sizi büyüttüğüm gözümde

Olsa olsa aşkın fıtratı ve kör gözüm

Nasıl ki büyükten büyük Allah var

Ve evet, bu denli sevmemeliydim sizi

Ve içimi açmamalıydım

Sadece bir şiir olarak kalmalıydınız

Ve siz karaladıkça sevgimi

Latife yaptığınızın sanmıştım

İhbar edense yüreğim hani endamıyla kucakladığım sizi

Görgüsüzler gibi aşkı tepeye yerleştirdiğim.

 

Ben dilinden uzak kalmamsa bir emir-komuta zinciri

Lakin ben eğer ki ben olmazsam nasıl severdim sizi?

Layığıyla yaşamanın ve sevmenin nezdinde

Uçuşur ruhumun perdeleri

Ve o yaralı korniş nasıl da inler her çektiğimde perdeyi

Hem sevemedim ben öyle kalem çekmeyi gözüme

Kalem en çok elime yakışır gözlerimse semaya

Tanışıklığımsa aşkla ta çocukluğumda anladım ben

Sevginin olağan üstü gücünü nasıl ki sunan bana Yaratan

Ve aşkla pekişen özlem ve öz verim

Ön sözü olduğunu da bilemedim hem şiirin hem ömrün

 

Sadık olduğum kadar Mevla’ma

Ah, ben hep sevmekten aldım gücümü

Güç bela da olsa sevdim kendimi

İkazı evrenin ve Rabbimin

Ve meylettiğim kadar aşka ve sevgiye

Kötü olansa dünya idi

Asla konduramadım size kötü olmayı

Ne derseniz nasıl ki başım gözüm üstüne

Sıfatlardan bir hat döşedim içimdeki çocuğa

Ve kalbim her müşküle düştüğünde

Meşgule verdim aşkı ve sevgiyi

 

İtiraz etme hakkı tanımadı bana evren ve siz

Sizli bizli olmaksa saygının ve sevginin meali ve ben

Alabildiğine coşkuyla ve telaşla sevdim sizi

Öncesi de bende saklı

Kat çıktığım kadar İlahi Makama

Aşkı aşkla sevdim

İşimi ve insanları ve kitaplarımı ve dünyayı

Çizdiğim çöp adamı bile sevdim

Hatta çöp kutusuna attığım bitmiş kalemi yırtık yaprağı

Asla da yaprak gibi titremedim

Titrimdi sevgi ve itibar

Kendime duyduğum saygı babında

Ben-merkezcil olduğumu söyleyen kimse

Önce dönüp bir baksın kendisine

Beni ben yapan her hatama ve günahıma

Bandım doğrumu ve sevabımı

Ve işte gelip de kondum yüreğinize

 

İster şiir deyin isterse yerin dibine sokun beni

Bilmediğiniz kadar gerçek ve iyiyim ben

Kötü olansa dünde kalan

Yarınlarıma ikazım

Yâd edilesi mizacım ve mazim

Şerefimle yaşayıp da sevdiğim ve yazdığım

Ne de olsa aşka aş erendir kalbim ve kalemim

Üstelik ben en çok en çok

Allah rızası için sevdim sizi ve herkesi

 

Meylettiğimse cennet hem de içimde saklı

Cinnet geçiren bir günü kapıdan kovduğum

Ve işte bacamdan içeri girdi şiir ve sevgi yine ve yeniden

Ben olmaktan öte sevgidir diğer adım

Bir çiçek olduğuma da bakmayın hani

Köküm derinde inancımla nasıl da sağlam

İtibar ettiğim kadar evrene

Saygımı kesmedim ne sizden ne kendimden

Sevilmeyi dilemiyorum üstelik evrenden

Rabbim beni sevsin yeter

Ben sevdiğim kadar mutluyum ve coşkuluyum ve mademki kader

Böyle ön gördü başım gözüm üstüne…