Tekeri kırık dünyanın ihtimam yüklü ihtirası kevgire döndüren insanı ve isyanı mağduriyetin, kılıksız bir berduş ve kifayetsiz addedilen sözcüklerin bekâreti sorulur benden ve muğlak gölgelerden firar etti edeli evren, kasıtlı bir sevgiyle dikmekteyim cihanın söküklerini.

 

 

 

 

Hicabın b/eşiğindeyim:

Tıngır mıngır sallayan rüzgârın perçeminde saklı

Sözcüklerimden kalan neyse geride

Geri geri gittiğim yolun

Tozu dumana kattığım kör v/akitlerden geçtim geçeli

 

Geçimsiz devasa yüreğim

Ben ki:

Kıtlıktan çıkmışçasına sevdiğim günlere sunduğum

Maruzatım

Bir serap görmenin ertesi uykumdan uyandığım

Gözü yaşlı sabahın kancasına takılı aklım

Kaynarcasına yüreğim

Kanamalı imgelerden geçtim geçeli

Beklemedeyim geceyi

Şiir niyetine biçip karanlığı

Demli bir ay ışığında gölgelendiğimin sonrası

Uyuya kaldığım bir ömür

Taammüden sevenlerden olmanın hikmeti

 

Bir bozgunsa uğradığım

Bir hezeyan körükleyen

Kırık fay hattında sevginin

Yüreğimin duvarlarını yumruklayan

 

Bir yeis bir beis

Belki de en şaşalı reisiydim mazinin

Koşut sermeden

Kasıtlı bir sevgiyle dillenen

Dilemması özlemin

Kaynarca Anlaşması

Belki de kaynayan bir kazandan damlayan sözcüklerin

Kuruduğu gözümün nezdinde

Kurutulan İlahi bir mektup gibi

Hazanın en acındıran bestesi

Duyduğum şu sessizliğin ç/ağrısı

Aşkın nakkaşı

Nesri ömrün

Ben ki seyyah rüzgârın yankısı

Bilinmeze gark etmenin ertesi

 

Mağdur bir nota

Unutulmuş el yazım

Ve yazgım

Arsız duyguların hulasası

Semiren yürek yasım

Yaşlandığım kadar yaşardığım

Yeşerdiğim bir iklim belki de mealim

Hınca hınç cihan

Hırs küpü isyan yüklü insan ve iblis

Hatmetmekse yarınları

Beklemenin güncesi ve sabrı

Katık ettiğim kadar mağdur kılındığım

Gecenin erebilmek adına sabahı kurduğum

Saatin son alarmı

Delişmen izinde bilinmezin…