Bitmeyen Yalnızlık

"Belkide biz istedik, çağırdık seni yalnızlık. İçimizdeki sevgiyi ve sevmeleri bir bir öldürerek. Ya da sen vardın hep (bizim için) ve biz yoktuk hiç (senin için)."


Mutsuzluğun ateşi

Masum ve talihsiz bir ömürde

Yüreğimin payına düşen yalnızlık

Bana nasıl bir ödül, armağan olabilirsin ki

Duygularım yavaş yavaş ölürken


Aydınlığıma gece basmaları olan yalnızlık

Bedenim bir sise dönüşürken

Söndüğüm, kuruduğum yerde

Söyle hangi duygu bitebilir küllerimden


Diyorum ki içi yalnızlıkla kazınan ayırt edilmez bir yanılgıdır gerçeklik

Bu gerçeklikte yalnızlık söyle bana

Sen varken hangi duygu daha yaşanabilir

Ve hangi duyguyu yaşamalıyım daha çok


Yalnızlık sonsuz yaram

Yüreğimin anı defteri sayende ıssızlaşmakta

Acaba diyorum acabalarla

İnsan yalnız kalmak için ne suç işlemiş olabilir ki

Sessizce çaresiz yalnızlığıma ağlıyorum


Ve vücudum bir piç gibi yalnızlık duyguları doğurmakta

Hangisi daha çok bana ait diyorum

Yalnızlık “yalnızlık dışında” yaşamı yaşamayarak öldürtürken bana


Dünkü düşünceler bugün ki yalnızlıklarla ilgili

Tüm sevgiler umut dalından koparılmışken

Yalnızlığın suçu sevmeler mi diyorum

Beni yüreğimin kırlarından uzaklaştıran, kurutan

Masum ve talihsiz bir ömürde