Düşündüklerimiz dünle mi, bugünle mi yoksa yarınla mı ilgili daha çok bilinmez. Ama bir gerçek var düşündüklerimiz çoğu zaman düşünmediklerimizle de ilgili. Öyle ki bir anda insan kendini başka bir yerde, başka bir zamanda hatta başka bir hayatta düşünebiliyor. Bazen tersi de mümkün. Düşünmediğiniz zamanda, düşünmemeniz gereken şeyi düşünürken de kendinizi bulabilirsiniz. Bazen size düşündüğünüz mahkum olur ve yaşarsınız o düşünceyi. Bazen de bir düşünceyi yaşamaya oldurulursunuz yani düşüncenize mahkum olursunuz. Fakat ne olursa olsun ister düşünmek istediğinizi düşünün ister düşünmek istemediğinizi düşünün sonuçta kendinizi bir düşünme hali içinde bulursunuz ve bu istem dışı ömür bitene kadar sürer. Düşünüyorum ki, varım ya da varım ki düşünüyorum diyenlere düşünüyorum, düşlediğim kadar düşlemesem de. Düşledikçe var oluyorum, var oldukça da düşlüyorum ifadesinin yanına düşünsem de varım, düşünmesem de, hatta varken de düşünmekteyim veya düşünmemekte. İşte bu düşünmek böyle karmaşık bir mesele. Dört kapılı…

-düşündüm düşündüğümü

-düşündüm düşünmediğimi

-düşünmedim düşündüğümü

-düşünmedim düşünmediğimi. Demek kadar basit ve sıradan.