Card image cap
Ömrüm

ÖMRÜM

Tükenmez sanıyordum; bittikçe başa sarar
Ne "âh" vardı hesapta...ne "gözyaşı"...ne "zarar"
Oysa şimdi gün akşam, güneş gözüme firar...

Bir an uyuyakaldım...avcumdan uçtu ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Ne zaman taş atılsa gamlı köşkümde cama
Fırtınaydı üflenen ruhumda serencama
Harfler solgun olsa da güzel okurdum ama...

Bahtımın kitabını tersinden açtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Gülen çehreler gördüm, tat aradım dünyada
Ya tarifsiz kâbustu -kan kusturan-...rüyada
Ruhuma onmaz çile, yakan dikendi ya da

Kar kokan kardelendi zamansız açtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm


Yanılıp dosta varsam bîçâre...bîtap düşüp
Beklerdim çare bulsun dertlerimi bölüşüp
Aynaların ardında anılarla görüşüp
 
Gölgelere karıştı gölgemden kaçtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Okyanusta gibiyim; gemim harap yan yatık
Liman yakın olsaydı gezmezdim kaşım çatık
Bir nebze neşe buldum ona da hüzün katık

Kaderin kâsesinden ızdırâb içti ömrüm
Elde mendil, dilde âh, beyhûde geçti ömrüm.


İradem dese dahi "mücadele et, diren!"
Hazandı hüküm süren, çoktan kaçmıştı tren
Yalnızlıktı ruhumu içten içe kemiren...

Hakikatli bir yâre, dosta muhtaçtı ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Kaderle kavgamıza, deyip sebeb-i ceza
Şerh düşüldü dosyama bırakılmadı yaza
Bahtımdı koşup gelen hemen hükmü infaza!

Bedeli zâr affı zor sürgünlük suçtu ömrüm!
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Talan oldu her yanı kalp denen arazimin
Keder dolu kefesi takatsiz terazimin
Melül...mahzûn...muzdarip; boynu bükük mâzimin...
 
Yitik düşler peşinde, hicretti, göçtü ömrüm
Elde mendil, dilde âh; beyhûde geçti ömrüm.


Bugün, her günkü gibi kalamadıysam metin
Bilin ki çok doluyum; imtihanım pek çetin
Çöktü yine üstüme garipliği gurbetin...

Nasibime eyvahlar süzen süzgeçti ömrüm 
Elde mendil, dilde âh, beyhûde geçti ömrüm.

Mecit AKTÜRK