
E s s e l a m
E S S E L A M
Bahçe-i lehçenin gülü, nergisi
Kelâm-ı lügatın hasıdır selam
Dostluğun, barışın, sevginin sesi
Söyleyen dillerin süsüdür selam
Kıymet bilen için bal dolu kâse
Kitâb-ı Kutsi'den hissedir selam
Gönülden gönüle tatlı bir bûse
Küslüğü kahreden süksedir selam
Pencere-i ser'den anlamlı bakış
Zifirden salâha çıkıştır selam
Somurtan surata rengârenk nakış
Nefsi emmareyi yıkıştır selam
Adem'den her deme bir hükmü îfâ
Hal hatır sormaktır, vefadır selam
Mazluma umuttur, hastaya şifa
Otağa "buyur"dur, safadır selam
Dostun meclisine desturla giriş
Kardeşçe ele el veriştir selam
Kibirden sıyrılış, benliği yeriş
Sırlar âlemine eriştir selam
Sîne-i sahra'ya billur bir pınar
Samîmi tebessüm, dîdardır selam
Umuda merhaba, hüzünden fîrar
Gölgesi haz veren çınardır selam
Nefse başkaldırı, iblise cüret
Gönüller yapmaya "evet"tir selam
Ecrini umana misliyle ücret
Hane-i huzura dâvettir selam
Tam bir tevekkülle Allah'a îman
Elemden emniyet, emandır selam
Dalgalı denizde güvenli liman
Gümansız kalplere gümandır selam
Hasmının önünde dostane duruş
İyide, güzelde yarıştır selam
Sıkılan yumruktan bir hesap soruş
Velhasıl vuslata varıştır selam.
Mecit AKTÜRK