Card image cap
Toprakla ni̇kâh

TOPRAKLA NİKÂH
 
Varsın dem değişsin, bozulsun ayar
Ayaklar baş olsun, baş iblise yâr
Afakın ardında nice sırlar var
Az güler, çok ağlar kul bilse eğer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Olsa da mevsimin baharı, yazı
Kışlara zimmetli her yazın hazı
Vefasız dünyanın çekilmez nazı
Dense de her ânı cihana değer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Adı okunmuşsa -kulun- ezanda
Musalla kurulur -kaçsa- Fizan'da
Kader, yapraklara "sökül!" yazanda
Her vakt-i hazanda dal boyun eğer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Her haz hakikatte geçen güne eş
Geçen gün ardından her keşke beleş
Yalan zifir imiş, hakikat güneş
Güneş karanlığı bir çırpıda yer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Ararken tahtın en münasibini
Görüp her beşerin son nasibini
Bıraktım elimden hırsın ipini
İbret telkin etti bastığım her yer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Ruhlar âleminden deme damladım
Hoş denen dünyayı çok adımladım
Anladım gerçeği, şimdi anladım;
Zaman yılkı atı; vurulmaz eyer!
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Ömür kum saati; her ânında âh
Gafile gülistan, zakire dergâh
Her tenin kaderi toprakla nikâh
Kundağın bir ucu kefene değer
Ölümden gayrısı yalanmış meğer
 
Mecit AKTÜRK