Card image cap
Sanma!

SANMA ÖLÜM SENDEN GEÇER

 

Kalp gözüyle kâinata bakmayı bilmez beşere​

Şükre sebep musibetler cana cefa çile gelir.
Eli gitmez hasenata, satar her gün hayrı şere
Sükut eder nedametler; kul, isyana bile gelir.

Oysa, bilse insanoğlu güzergâhın sonu Sırat
Nankörlükte etmez inat; din denince asmaz 
surat
Hakikati görmek ise kulda niyet, asıl murat
Balarısı rehber olur, kanat çırpar güle gelir.

Ayan-beyan Nazm-ı Celil; "şirk" denilen kanserli 
ur
Hakk'tan uzak mağrur zelil zanneder ki "küçük kusur"
Aklı olan haddi aşmaz, kibire hiç dayanmaz sur
Her "ben" demek yıkar bendi, sevapları sele gelir! 

Bazen mevsim kışa döner; aman vermez ayaz, dolu
Basiretin feri söner bir is kaplar sağı solu
Telaş etme mü'mîn isen, velî dolu Anadolu!
Derviş Yûnus mihman olur "sarı çiçek" dile gelir.

Bir nutfeden yaratıldık indik amel pazarına
Er geç herkes bir gün yatar Azrâil'in hızarına
Abid, zâkir koşar iken vuslat vakti gülzârına 
Münkîr mahzûn, mahcûb, yaslı; acınacak hâle gelir.

Ağustosun yaz güneşi aciz kula hadsiz harken
Gafil olma mutlak sondan; henüz daha vakit varken!
Düşün ve bil "vazifen ne?" emanet can sana yârken
Sanma ölüm senden geçer hep komşuna, ele gelir!

Mecit Aktürk