Card image cap
Mukadderat

MUKADDERAT
 
Doğarken önümde buldum eleği
Unumu elerken dikendi yollar
Hesaba katmadım mahir feleği
Hayaller belerken tükendi yıllar
 
Saatler kurmuştum gençlik çağıma
Köz taşıdı hergün can otağıma
Issız gecelerde gönül dağıma
Hüzün çiselerken tükendi yıllar
 
Bilsem de vermedim ele sırrını
Ne kalbini kırdım ne hatırını
Hatır sordu diye kör satırını
Bahtıma bilerken tükendi yıllar
 
Hırs gedik açsa da kul yapısında
Hiç gözüm olmadı han tapusunda
Suçlu belli iken; naz kapısında
Affımı dilerken tükendi yıllar
 
Süsleyip sayısız bahanesini
Zerketti ruhuma şer çilesini
Her sebep sordukça bir sillesini
Yiyip, sendelerken tükendi yıllar
 
Her eyvâhım, âhım feryat sayılsa
Çok şey değişirdi sesim duyulsa...
"Nevbaharlar için küçük de olsa
İhtimal var" derken tükendi yıllar
 
Ne fırtına, kar da, ne bora, tipi
İflahımı kesen ömrümün dibi
Sanki borçlu yine benmişim gibi
Hesabı öderken tükendi yıllar
 
Olmasa da vicdan, azıcık vefa
Gelir diye umdum belki insafa
Õyle muhtaçtım ki güzel bi lafa
Teselli beklerken tükendi yıllar
 
Kayıtsız kalınca her endişeme
Çekildim sessizce kuytu köşeme
Her yanı yıpranmış yırtık neşeme
Yamalar eklerken tükendi yıllar
 
Hoş gelse de göze kristal nakış
Yelkovan azdıkça inletiyor kış...
Her yolun sonunda hep aynı yokuş
Dizlerim titrerken tükendi yıllar
 
Olsaydı söylerdim bir tek artısı
Ne kaprisi bitti, ne sarkıntısı
Yolda neşe buldum; haz kırıntısı!
Özenle gizlerken tükendi yıllar
 
Saklamak beyhude, çektiğim ayan
Izdırap büyükse dayanmıyor can
Zamanla bir olup hergün anbean
Kabre sürüklerken tükendi yıllar
 
Vardım Âşiyan'a elde kürekle
Dediler erkendir, sıranı bekle...
Dar omuzlarımda taşınmaz yükle
Âh edip inlerken tükendi yıllar
 
Kilidi zorlarken son damla yaşım
Çözdüm kördüğümü, dindi telaşım
Simli aynalardan kadim sırdaşım
Mazim gülümserken tükendi yıllar
 
İsyan et dese de içimdeki ben
Müdahele etti tevekkül hemen
Hayat gemisinde Hakk'taydı dümen
Rotayı izlerken tükendi yıllar
 
Edilmez...Etmedim hikmeti sual
Demedim niye ben, bendeki bu hal
Bendim fânî olan, fânî bu mahal
Nefsi örselerken tükendi yıllar
 
Ömür bir tiyatro, çok şölen gördüm
Hem bahar sarhoşu, hem gülen gördüm
Aynaya baktıkça üzülen gördüm
Anamı özlerken tükendi yıllar...
 
Düştüm düşlerimde bir can izine
Yorgun bedenimi serdim dizine
Bakıp doya doya şefkat yüzüne
Ninniler dinlerken tükendi yıllar
 
Haz cana kaçaktı yaz bana sürgün
Her nefes bedeli ödenmez yekûn
Gözyaşı rahmetmiş; gür yağdı bugün
Biraz serinlerken tükendi yıllar.
 
Eserler okudum, süzdüm gazeli
Bir hâl oldu bana yalnız gezeli
Muhtevası acı, yanık dizeli
Ağıtlar söylerken tükendi yıllar
 
Yapsam da hükmünün neyse gereği
Rabbime havale ettim feleği
Eledim unumu astım eleği
Son lokmamı yerken tükendi yıllar

 
***
 
Meziyetse kırmak kalbimi kanat
Alacağın olsun ey mukadderat!...


Mecit AKTÜRK