Card image cap
Hüzün

HÜZÜN

Hoş hayâlim vardı dünden; şimdi benden çok ırak
Gençliğimden haz umarken bitti yazlar; şansa bak!
Sol yanım pus, yollarım buz, yaklaşan en son durak
"Kar yağarken gonca açmaz, beklemek boş" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Hoş gülüşler bir rüyaymış, pembe düşler bir masal
Hem; yalanmış Leyla-Mecnun, aşka dâir her misal
Dalgalardan bîhaberdim, tan doğarken battı sal
"Derde işmardır çatık kaş, benle paylaş!" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Şendi gönlüm bir zamanlar, bîhaberken gâyeden
Pay alırdım her hevesten, dünyevî her pâyeden
Bir buruk tat kaldı heyhât harcanan sermâyeden
Döndü devran, dindi alkış, "böyledir kış!" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Yandı sînem âh u zardan çöl kurulmuş boğzuma
Kırk küsur yıl kan tükürsem içki almam ağzıma
Sendelerken ızdıraptan çöktü mâzî omzuma
Sır sayar, el sorsa hâlden, "içti ayyaş" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Kim bilir kaç âh tükettim üç nefeslik ömr için
Ar ederdim hep kaderden, sormadım hiç gam niçin
Bunca hırsım beyhudeymiş; akledin, ibret biçin!
"Bir emânettir Rahim’den, can denen kuş!" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Gönderilmişken ezelden şükrü elzem kurs ile
Bir serâbın bahçesinden geçti gölgem hırs ile
Azdı ağrım, soldu benzim, aldığım son ders ile
Vakti gelmiş, saklamak zor; nefse "kalleş" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

Buldu bahtım -çıkmadan can- iflah olmaz üzgünü
Derde dûçâr olduğum gün bir de baktım naz günü
Gelmesin artık hayırsız, beklemem infaz günü
"Bende meskûn sadrı vîran, ağrıyan baş" der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün

_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _

Mecit Aktürk