Card image cap
Hayat yolu

HAYAT YOLU
 
Sureti hoş süslü handan geçerken
Hayır ve şer, iki ize rastladım...
Has kelamı hezeyandan seçerken
Giz içinde nice gize rastladım.
 
Azim, ihlas yoksa şayet işinde
Sonu hazin hayalin de, düşün de...
Kastı kasvet kör talihin peşinde
Sarp yokuşa, dar dehlize rastladım.
 
Sanırdım ki mevsimler yaz, nevbahar
Dediler ki yaprak döken hazan var
Düşlerimi alt-üst etti yağan kar
Zemheriye, hoyrat güze rastladım.
 
Nefsim için kolay bir av, şölendim
Son yarışta mağlup oldum, elendim 
Bir köşede kırk yıl sevgi dilendim
Her yürekte azdan aza rastladım.
 
Yalnızlık zor, aşk bitimsiz kâr dedim
Her Kerem'in bir Aslı'sı var dedim
Gönül verdim bir güzele yâr dedim
Cana cefa hadsiz naza rastladım.
 
Sevda yolu geçilmiyor zalimden
Sebep sordum bir bilenden, âlimden
Dedi "evlat, bak da anla hâlimden"
Aşka düçar bir acize rastladım.
 
Ömür yolum ulaşmadan yarıya
Hedef şaştı düştüm hayli geriye
Adres sordum bal ustası arıya
"Sarı çiçek", halis öze rastladım.
 
Madem çıktık Hakk yol üzre yarışa
Selametle ulaşmalı varış'a.
Kindar gördüm, davet ettim barışa
Öfke ile bakan göze rastladım.
 
Ne İsa’ya ne Musa’ya yaradım
Bel büküldü, diz isyanda, zor adım
Darda kaldım tutacak dal aradım
"Çürük" yazan çok ikaza rastladım.
 
Bitkin beden belli olur teninden
Emir gelir birgün ukba yönünden...
Geçer iken bir aynanın önünden
Gözü yaşlı bir enkaza rastladım.
 
Anılardan gam sıkıldı oduma
Hüzün doldu neşe veren uduma
"Amca" bile yakışmazken adıma
"Dede" diyen bir densize rastladım.
 
"Dede" dedi, kış yakındır, yaz sonu
Bir muzipe benziyordu ses tonu
Kafasına indirirken bastonu
Hoş tebessüm, güler yüze rastladım.
 
Akıbeti haykırırken her mezar
Bu alemde sultan olsan ne yazar...
Tezgâhları dolaşırken bu pazar
Kefen denen beyaz beze rastladım.
 
Kum saatim gün sayarken pek cömert
Vaktit akşam; esen rüzgâr hayli sert
Bir teselli arar iken onca dert
Dostlarıma; şükür, size rastladım.
Mecit AKTÜRK