Card image cap
Devran şeki̇l deği̇şti̇rmi̇ş

DEVRAN ŞEKİL DEĞİŞTİRMİŞ
 
Bir acaip, tuhaf bu dem; zaman şekil değiştirmiş
Çağ atlamış(!) benî adem; îman şekil değiştirmiş
 
Cürme sebep(!) bin "ama" var, sanırsın ki bunama var
Her tövbede kırk yama var; pişman şekil değiştirmiş
 
Kutsayınca insan "aklı", haksız iken olmuş haklı(!)
Ayna kızgın, ağlamaklı; düşman şekil değiştirmiş!
 
Pusulasız, pusta, karda, çıkmış yola, kalmış darda
Bir ilâhî çare var da; liman şekil değiştirmiş
 
Dert devasa, virüs mûkim, emr-i kûn'a naçar hekim
Şifa bulmak zor, nitekim; derman şekil değiştirmiş
 
Bin asıra eş her bir an, uzun sürdü bu kez boran
Gözler yaşlı, kalpler viran; devran şekil değiştirmiş.
 
Haz umarken yazdan, hâlâ, ne gam dindi, ne de salâ
Hergün hüzzam çala çala; keman şekil değiştirmiş
 
An sayarken ecel kuşu, hayal kurmak boşa koşu
Kalmayınca ihlas, huşû; emân şekil değiştirmiş
 
Gönül sızım vermez ara, âşikâre kanar yara
Emaresi ziftten kara; duman şekil değiştirmiş
 
Mahzun gözler söze delil, azgın beşer dünden zelil
Tahrif olmuş Nazm-ı Celil; Beyân şekil değiştirmiş
 
Nerde o bal yapan arı, "eyvah" dolu kovan kârı
Sinden öte hazır nârı; ziyan şekil değiştirmiş
 
"Oku!" derken kutlu hitap, zevke dalmış her muhatap
Ne ar kalmış, ne de âdâp; unvan şekil değiştirmiş
 
Müjde gelmiş ki kabirden, biçmiş dîni, geçmiş Bir'den
Kalpler kirden ve kibirden; insan şekil değiştirmiş
 
Gâh dil bozuk, gâhi aksan, öğretiler yerle yeksan
Her meramda bir şey noksan; lisan şekil değiştirmiş
 
Helal aşa hasret bıçak, haram ile kaynar ocak
Onuruna zül ki sıcak; kazan şekil değiştirmiş
 
Cinayetin adı töre(!), kadınlara dar bu küre
İnfak dahi ırka göre; ihsan şekil değiştirmiş
 
Nefsin atı hergün terli, öfke olmuş en değerli
Kalplerdeki ur kanserli; çıban şekil değiştirmiş
 
Dost ararken Garp'ta, Çin'de, yalnız kaldık dost içinde
Çakal gezer post içinde; çoban şekil değiştirmiş
 
Davasını satan olmuş, "yiğit" merte çatan olmuş,
Kafes Kurt'a vatan olmuş; destan şekil değiştirmiş
 
Hilal haçın kıskacında, gönlüm yine har sacında
Puştluk puştun mizacında; yılan şekil değiştirmiş
 
Fâni kulsun derken ezan, duymaz gafil, bilmez hazan
Ne söylesen boş be ozan; izan şekil değiştirmiş


Mecit AKTÜRK