Fazla
Aramayın Teferruat
Okurken
fazla aramayın teferruat
Bulmazsanız
da ekşi olmasın surat
Birkaç
mısra duyguyla şiir oluyor
Öyle
değilmiş yazanlar yoruluyor
Önce
bir kor gelip güzelce yakıyor
Sonra
kalem gelip tahtına kuruluyor
Ya
hüzzam ya türkü tadında yazılır
Mezar
dediğin elbet kazma ile kazılır
Göz
var izan var fikirle yol alınır
Fikir
izan yoksa izansızla yol alınır
İki
kıta iki hece bahtımda ezgiler
Zamanla
yükle alında belirir çizgiler
Baktıkça
anlarsın dünya bu yalan
Bunca
telaştan geriye nedir kalan
Bir
iyilik bir güzellik vardır liman
Kalkar
gemi limandan her zaman
Kul
bilirde bilmez kim nefis şeytan
Anlar
bir gün bunlar edince talan
Var
sen kendi derdine derler yan
Yanalımda
yanan var o değil mi can
Gez
deryayı gezebilirsen ol kuş
Kuş
olsan da doğru neyse konuş
Hecelerle
kelimelerin var bir sebebi
Yerken
boğazına kaçmasın leblebi
Ha
leblebi ha her şeyin var bir sebebi
Gezsen
de bulamazsın güzel olan,
Şam
gibi birde Halebî
Çıkardım
kınında bekleyen kalemi
Güzel
olan yazılsın budur şairin söylemi
Kimi
ne yapıyor yaparken yıkıyor
Kimi
koşuyor koşarken geri kalıyor
Kalanda
yıkanda hayırla mı kalıyor
Hayır,
ne gezer bunda şeytanla yarışıyor
Uzun söze gerek yok koyalım virgülü
Sonra
koruz noktayı kapı kalmasın sürgülü
Şimdilik
kalın sağlıkla sağlıcakla
Pencereden
bakın bağlılıkla insanlıkla
Güzel
olana güzel baktırana bağlılıkla
Kötü
körüne bağlılıkla değil canlılıkla
Mehmet
Aluç-Gülveren