Sokakların mahallelerin parsellendiği zamanlardı
aklımız beş karış havadan
bir türlü inmiyordu bir karışa
aynı mahallenin ele avuca sığmaz haşarı çocuklarıydık...

Anadan babadan korkar
yine de zulada gizli gizli sigara tüttürür
dumanını bulutlara doğru savurur
onunla da avunurduk
sigaraların üstünde
kanserli ciğerlerin daha olmadığı zamanlarda
ciğerli çocuklardık...

Zaman zaman komşu mahalleler ile maç yapar
zaman zaman dalaşırdık
kavga da kavga olsa
bizimkiler onların iki bacısına
yoldan geçerken ’’Ne kadar güzelsiniz.’’ demiş...

Bayramlarda küçücük bebelere elli kuruşa
şans talih kader kısmet çektirir
topları üç yüze beş yüze kadar düşürmeden sektirirdik...

Benim sevdiğim kız bana pas vermez niyeyse
gol mü atacağız sanki
beni seveni de ben hiç tutmadım
işim olmaz seninle Gülşen
ne diyelim hayat böyle akıp gidiyor
keşke adam olunca talih sen de bana gülsen...