Card image cap
Talat sai̇t halman

Madde Detay

  • ANASAYFA
  •  
  • MADDE DETAY

Halman, Talât Sait

 
(d. 7 Temmuz 1931 / ö. 5 Aralık 2014)
Akademisyen, Şair
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
 

İstanbul / Kadıköy’de doğdu. Babası, Tümamiral Sait Bey, annesi Fatma İclal Hanım idi. 1938 yılında Sekizinci Moda İlkokulu’nda birinci sınıfa başladı. Ağır bir romatizma rahatsızlığı geçirdiği için iki buçuk ay yatmak zorunda kaldığı hastalık dönemi onun edebiyat zevkini geliştirmesine olanak verdi. 1947 yılında Robert Koleji'ne başladı. Lisede edebiyat bölümünü seçti ve lise yıllarında okul arkadaşları ile birlikte yarı Türkçe yarı İngilizce Hisar adında bir dergi çıkardı. Aynı zamanda spora da müthiş bir ilgisi vardı. Robert Kolej'in futbol takımının kaleciliğini yaptı ve 4 yıl üst üste takım olarak şampiyon oldular. Lise dönemi boyunca yapmış olduğu davranışlardan dolayı arkadaşları ona “ukala” lakabını taktılar. 1948 yılında babasını kaybetti.

1951 yılında Robert Koleji'nden mezun oldu. Columbia Üniversitesi'ne kabul edildi. 1952 yılında Hollanda firması Unilever’de tercüman olarak çalışmaya başladı. Yüksek Lisans eğitimine başladı ve Amerika’da yüksek lisans yaparken paraya ihtiyacı olduğu için Railway Express adlı firmada Noel hediyelerini taşımak üzere hamal olarak çalıştı. Aynı yıl Belmant Plaza otelinde resepsiyon kâtibi oldu. Sabah derslere gidip 16.00’dan 24.00’e kadar bu işte çalıştı. 1953 Eylül’ünde akademik hayatına Columbia Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri vererek giriş yaptı. Bu göreve başladığında Columbia Üniversitesi’ndeki en genç öğretim üyesiydi. 1954’te Columbia Üniversitesi'nden Yüksek Lisans derecesini aldı. Aynı yıl Doktora'ya başladı, ve doktora eğitimini sürdürürken Birleşmiş Milletler Radyosu'nda çalışmaya başladı. Burada 1500’ü aşkın radyo programı sundu. 1954 yılında Barbara Teitz ile evlendi. Hür (Hugh) Talat Halman adını verdikleri oğulları dünyaya geldi. Anlaşmazlıklar nedeniyle 1957'de ayrıldılar.

Halman, 14 Kasım 1960’ta askerlik görevini yapmak üzere Türkiye’ye geldi. Askerliğine Ankara Piyade Okulu’nda eğitim alarak başladı. Yedek Subay Okulu’nu bitirmeden Devlet Planlama Teşkilatı'nın Yayın ve Temsil şubesine atandı. Yaklaşık 1,5 yıl çalıştığı Devlet Planlama Teşkilatı’ndaki görevi sırasında Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın hazırlanmasında görev aldı. 1960’ta Türkiye’nin ilk hava subaylarından Salim Taşkıranel’in kızı Seniha Taşkıranel ile evlendi. Oğlu Sait Salim ve 1972'de tiyatro oyuncusu kızı Defne dünyaya geldi. Oğlu 17 yaşında bir kaza sonucu hayatını kaybetti.

Askerlikten sonra Amerika’ya döndü. Nesuhi Ertegün’den Atlantic Records’un dış ilişkilerini yönetme teklifi aldı ve kabul etti. Atlantic’te çalışırken Princeton Üniversitesi’nden teklif geldi ve ertesi ders yılının başında Princeton’da ders vermeye başladı. 1967’de New York Üniversitesi’nden de bir teklif geldi. Böylece haftanın iki günü Princeton’da iki günü de New York Üniversitesi'nde ders verdi. Akademik görevleri nedeniyle 1965 yılından itibaren çalıştığı Atlantic’ten ayrıldı. Amerika'da Türk şiiriyle ilgili radyo programları yaptı. PEN Yürütme Kurulu üyeliği, Amerika Şiir Topluluğu’nun (Poetry Society of America) üyeliği ve 1967 yılında World Literature Today’in yazı işleri kurulu üyeliği görevlerini üstlendi.

1969'da Milliyet’te köşe yazarlığına başladı. 1971’de12 Mart darbesinin ardından birinci Nihat Erim kabinesinde oluşturulan Kültür Bakanlığı’nda ilk Kültür Bakanı olmayı kabul etti. Bu görevi 5 ay sürdürdü. Bu dönemde Galata Mevlevihanesi’nin sema gösterileri için yeniden açılmasına karar verdi. Çocukları ders saatleri içerisinde öğretmenleri ile birlikte tamamen devlet kaynakları kullanılarak tiyatro, bale ve opera gibi gösterilere götüren bir proje başlattı.

Annesi 1971’de hayatını kaybetti. Aynı yıl Ekim ayında İngiltere Kraliçesi Elizabeth Türkiye’ye geldi. Bu ziyaretinde Talât Halman’ı “Sir” unvanını kullanabilmesini sağlayan Büyük Haç Şövalyelik Nişanı ile onurlandırdı. 11 Aralık 1971’de birinci Erim hükümeti sona erdi. Ardından ikinci Erim hükümeti kuruldu ancak bu Erim hükümetinde Kültür Bakanlığı kaldırıldı. Bu nedenle Halman, Amerika’ya Princeton Üniversitesi'ne döndü. 1975’te üniversitede Türk Kültür Tarihi dersi vermeye başladı. New York Üniversitesi’nde 1980’li yıllardan 1990’lı yıllara kadar İslamiyet dersi verdi. New York Magazine dergisinin yapmış olduğu “New York üniversitelerindeki en önemli, en iyi dersler hangileridir?” araştırmasında, New York Üniversitesi'nin yüzlerce dersi arasında bir tek Halman’ın İslamiyet dersi listede yer aldı.

1980 Kasım ayında Kültür İşleri Büyükelçisi oldu. Dışişleri’ne bağlı olarak, Büyükelçi payesi ile, Birleşmiş Milletler Daimî Temsilciliği’ne atandı. Bu görevi New York’ta ona verilen ofisten yönetti. 1981 yılında Hükümet Turizm ve Kültür Bakanlıklarını tek bir bakanlık olarak birleştirmek istedi ve bu yeni oluşan bakanlığın başına Halman’ın gelmesini istedi. Halman kabul etti fakat daha sonra bazı anlaşmazlıklardan dolayı bu birleştirilme durduruldu ve Halman Kültür İşleri Büyükelçiliğine devam etti. 1982 yılının Mayıs'ında Kültür İşleri Büyükelçiliği'nden istifa etti. 1984-1986 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi’nde konuk profesör olarak görev yaptı. Bunun ardından yine New York Üniversitesi’ne döndü.

1989 yılında UNESCO Genel Kurulu’na delege seçildi. 1991'de Orta Doğu Bölümü Başkanlığı'na getirilen ilk Türk oldu. 1993 yılında UNESCO Yönetim Kurulu’nun Program ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı'na getirildi. İki sene başkanlık görevini devam ettirdi ve 1995 yılında UNESCO’dan ayrıldı. UNESCO’da görev yaptığı yıllar boyunca “Fuzuli Yılı”, “Uluslararası Nasreddin Hoca Yılı”, “Uluslararası Hoşgörü Yılı” “Nazım Hikmet Yılı” gibi birçok tasarıyı kabul ettirdi.

1996’da Türk Edebiyatı Bölümü kurmak şartıyla Bilkent Üniversitesi’ne geldi. 1998'de Bilkent Üniversitesinin Türk Edebiyatı Bölümü'nü kurdu ve “Konuk Mümtaz Profesör” olarak bu bölümü ve Türk Edebiyatı Merkezini yönetti. 1998 yılında Sessiz Soru adlı şiir kitabını çıkardı. 2000 yılında Erendiz Atasü, Mustafa Şerif Onaran ve Halman TRT’de Sözün Büyüsü adlı bir televizyon programı başlattılar. Aynı yılın Şubat’ında Dışişleri Halman’a “Üstün Hizmet” ödülünü verdi. 2003 Ekim'inden itibaren UNICEF Türkiye Milli Komitesi Başkanlığı yaptı. 2005’te Bilkent Üniversitesi'nin İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı oldu. 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi, 2006 yılında Ankara Üniversitesi, 2010 yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Halman'a onursal doktor unvanı verdi. 2008 yılından 5 Aralık 2014 tarihinde kalp krizinden vefatına kadar İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Mütevelliler Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Cenazesi Edirnekapı Şehitliğine defnedilmiştir.

Talât Halman, çocukken şiir yazmaya başladı ve yazdığı şiirler Cemal Nadir'in Yeni Arkadaş adlı çocuk dergisinde yayımlandı. Genç yaşlarda başladığı şiir uğraşına büyük önem vermiş ve bir şair olarak anılmak istemiştir. Ailede belli konularda şiir yazması istendiğinde bu "ısmarlama" şiirlere tepki gösteren Halman, özgürlüğüne düşkün bir edebi kişilik sergilemektedir. İngilizceden Türkçeye ilk çevirisini 1944 yılında, henüz 13 yaşındayken yapmış ve Old Black Joe (Yaşlı Zenci Joe) adlı bir türküyü Türkçeye çevirmiştir. 16 yaşında Ahmet Haşim’in ve Yahya Kemal’in şiirlerini Türkçeden İngilizceye çevirdi.


1951 yılının sonlarında Shakespeare’in Türkçeye manzum tercüme edilmesi ve Macbeth’in aruzla Türkçeye çevrilmesi başlıklı bir yazı yazdı. Bu yazısı o zamanlar Millî Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı Tercüme dergisinde yayımlandı. 1952’de Yaşar Nabi Nayır’dan William Faulkner’in Knight’s Gambit adlı kitabını çevirme işini aldı. Böylece Halman Faulkner’i Türkçeye çeviren ilk yazar oldu. Bu çeviri 1952 Ekim’inde Duman adıyla yayımlandı. Vedat Nedim Tör Tarafından Mark Twain’in The Prince and The Pauper adlı kitabını Türkçeye çevirdi ve bu kitap da 1952 yılının sonlarına doğru yayımlandı.

1962’de Mahmut Tali Öngören ile birlikte birer saatlik 4 bölümden oluşan Yirminci Yüzyıl adlı bir belgesel hazırladılar. Bu yıllarda Shakespeare’in Soneler’ini çevirmeye başladı. Çevirilerin bir kısmı Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık dergisinde, Yeditepe’de, Türk Dili’nde ve Dost’ta yayımlandı. Yeditepe yayınları 1964 yılında Shakespeare’in 400. Yıl dönümü dolayısıyla Halman’ın 40 Sone çevirisini kullanarak Soneler adlı küçük bir kitap çıkardı.

1968 yılında ilk şiir kitabı olan Can Kulağı yayımlandı.1968’te Abdi İpekçi Milliyet’e köşe yazarı olması için Halman’a teklifte bulundu.1969'da Eskimo Şiirleri: Seçmeler çevirisini yayımladı.1972’de The Humanist Poetry of Yunus Emre (Yunus Emre’nin Hümanist Şiirleri) adlı kitabı çıktı ve kısa bir süre sonra bu kitap Farsça’ya ve Urdu diline çevrildi. Aynı yıl Eski Mısır Şiiri çevirisini yayımladı. 1974’te Eski Uygarlıkların Şiiri kitabı çıktı.

1980 yılında Türkçe şiir kitabı Canevi Aziz Nesin, Güngör Dilmen, Tahsin Saraç ve Halman’ın birlikte kurdukları Şiir-Tiyatro Yayınevi tarafından yayımlandı. 1981 yılında Yunus Emre and His Mystical Poetry başlıklı kitabını yayımladı. 1981’de Tuyuğlar ve Başka Dörtlükler adlı kitabı çıktı. Yazmış olduğu şiirleri topladığı 2 adet İngilizce kitap çıkardı. Bu kitaplar “Shadows of Love” (Aşkın Gölgeleri) ve “A Last Lullaby” (Son Ninni) idi. 1984’te Celalettin Rumi hakkında bir kitap yazdı.1986 Shakespeare sonelerinin çevirilerini Tüm Soneler adlı kitabında yayımladı.

1991 yılında Kahramanlar ve Soytarılar, Shakespeare’in Dünyası adlı oyunu çıktı. Shakespeare’in hayatını ve yapıtlarını anlatan bu oyun, tek kişilik bir oyun olarak, Müşfik Kenter için yazıldı ancak Halman yazdığı bu oyunu daha sonra kendisi de oynadı. İlk olarak Ankara Üniversitesi için oynadı. Başlığın çok uzun olduğu eleştirisini dikkate alarak bu oyuna daha sonra Türk Shakespeare adını verdi.1991' de Uzak Ağıt adlı şiir kitabını çıkardı. 1992 yılında Şiirlerle Laz Karadeniz Fıkraları adlı kitabı yayımlandı.1996'da Hepimiz Lazük adlı kitabını çıkardı.

Gazetelerde yer alan fikir yazıları Dünya'nın ve Türkiye'nin gündemini eleştirel bir gözle ele alan, kültür-sanat olayları konusunda derinlikli incelemelerdir. Türk kültürünün Batı kültürü ile sentezlenmesi gerektiğine inandı. Ne Divan ne de Halk şiirini görmezden gelmemek gerektiğini düşünmektedir. Aruz'u sofistike bir ses sistemi, bir müzik yaşantısı olarak değerlendirmektedir. Aruz'un eski edebiyata sıkışıp kalmak demek olmadığını, reforme edilerek günümüze uygun hale getirilebileceğini savunmaktadır. Kendisini evrensele açılan bir milliyetçilikle tanımlamaktadır. Totaliter ideolojilerin tümünü adaletsiz ve suça dayanan, insanlığa aykırı yönleri bulunan ideolojiler olarak değerlendirmektedir.

Çevirileri Türk Edebiyatının Dünya'ya tanıtılmasında öncü çalışmalardır. Shakespeare'in Soneler'ini aruz ölçüsü ile çevirmiştir. Türk edebiyatının Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rumi, Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sait Faik, Orhan Veli gibi önemli kalemlerinin İngilizcedeki çevirmenidir. William Faulkner'ın Türkçedeki ilk çevirmenidir.

İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye 5000 kadar şiir çevirdi ve çeviri, şiir, edebiyat ve sanat alanlarına çok büyük katkılarda bulundu. Kendisine Türkiye Bilimler Akademisi Ödülü, Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü, Thornton Wilder Edebiyat Ödülü, UNESCO Madalyası, Rockefeller Beşeri Bilimler Bursu, Ankara Sanat Derneği Ödülü, Avni Dilligil Ödülü, Türkiye Folklor Araştırmaları Kurumu Armağanı, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin ABD’deki En Başarılı Türk Bilimadamı Ödülü gibi ödüller verilmiştir.

 

 

 

 

Madde Detay

  • ANASAYFA
  •  
  • MADDE DETAY

Halman, Talât Sait

 
(d. 7 Temmuz 1931 / ö. 5 Aralık 2014)
Akademisyen, Şair
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
 

İstanbul / Kadıköy’de doğdu. Babası, Tümamiral Sait Bey, annesi Fatma İclal Hanım idi. 1938 yılında Sekizinci Moda İlkokulu’nda birinci sınıfa başladı. Ağır bir romatizma rahatsızlığı geçirdiği için iki buçuk ay yatmak zorunda kaldığı hastalık dönemi onun edebiyat zevkini geliştirmesine olanak verdi. 1947 yılında Robert Koleji'ne başladı. Lisede edebiyat bölümünü seçti ve lise yıllarında okul arkadaşları ile birlikte yarı Türkçe yarı İngilizce Hisar adında bir dergi çıkardı. Aynı zamanda spora da müthiş bir ilgisi vardı. Robert Kolej'in futbol takımının kaleciliğini yaptı ve 4 yıl üst üste takım olarak şampiyon oldular. Lise dönemi boyunca yapmış olduğu davranışlardan dolayı arkadaşları ona “ukala” lakabını taktılar. 1948 yılında babasını kaybetti.

1951 yılında Robert Koleji'nden mezun oldu. Columbia Üniversitesi'ne kabul edildi. 1952 yılında Hollanda firması Unilever’de tercüman olarak çalışmaya başladı. Yüksek Lisans eğitimine başladı ve Amerika’da yüksek lisans yaparken paraya ihtiyacı olduğu için Railway Express adlı firmada Noel hediyelerini taşımak üzere hamal olarak çalıştı. Aynı yıl Belmant Plaza otelinde resepsiyon kâtibi oldu. Sabah derslere gidip 16.00’dan 24.00’e kadar bu işte çalıştı. 1953 Eylül’ünde akademik hayatına Columbia Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri vererek giriş yaptı. Bu göreve başladığında Columbia Üniversitesi’ndeki en genç öğretim üyesiydi. 1954’te Columbia Üniversitesi'nden Yüksek Lisans derecesini aldı. Aynı yıl Doktora'ya başladı, ve doktora eğitimini sürdürürken Birleşmiş Milletler Radyosu'nda çalışmaya başladı. Burada 1500’ü aşkın radyo programı sundu. 1954 yılında Barbara Teitz ile evlendi. Hür (Hugh) Talat Halman adını verdikleri oğulları dünyaya geldi. Anlaşmazlıklar nedeniyle 1957'de ayrıldılar.

Halman, 14 Kasım 1960’ta askerlik görevini yapmak üzere Türkiye’ye geldi. Askerliğine Ankara Piyade Okulu’nda eğitim alarak başladı. Yedek Subay Okulu’nu bitirmeden Devlet Planlama Teşkilatı'nın Yayın ve Temsil şubesine atandı. Yaklaşık 1,5 yıl çalıştığı Devlet Planlama Teşkilatı’ndaki görevi sırasında Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın hazırlanmasında görev aldı. 1960’ta Türkiye’nin ilk hava subaylarından Salim Taşkıranel’in kızı Seniha Taşkıranel ile evlendi. Oğlu Sait Salim ve 1972'de tiyatro oyuncusu kızı Defne dünyaya geldi. Oğlu 17 yaşında bir kaza sonucu hayatını kaybetti.

Askerlikten sonra Amerika’ya döndü. Nesuhi Ertegün’den Atlantic Records’un dış ilişkilerini yönetme teklifi aldı ve kabul etti. Atlantic’te çalışırken Princeton Üniversitesi’nden teklif geldi ve ertesi ders yılının başında Princeton’da ders vermeye başladı. 1967’de New York Üniversitesi’nden de bir teklif geldi. Böylece haftanın iki günü Princeton’da iki günü de New York Üniversitesi'nde ders verdi. Akademik görevleri nedeniyle 1965 yılından itibaren çalıştığı Atlantic’ten ayrıldı. Amerika'da Türk şiiriyle ilgili radyo programları yaptı. PEN Yürütme Kurulu üyeliği, Amerika Şiir Topluluğu’nun (Poetry Society of America) üyeliği ve 1967 yılında World Literature Today’in yazı işleri kurulu üyeliği görevlerini üstlendi.

1969'da Milliyet’te köşe yazarlığına başladı. 1971’de12 Mart darbesinin ardından birinci Nihat Erim kabinesinde oluşturulan Kültür Bakanlığı’nda ilk Kültür Bakanı olmayı kabul etti. Bu görevi 5 ay sürdürdü. Bu dönemde Galata Mevlevihanesi’nin sema gösterileri için yeniden açılmasına karar verdi. Çocukları ders saatleri içerisinde öğretmenleri ile birlikte tamamen devlet kaynakları kullanılarak tiyatro, bale ve opera gibi gösterilere götüren bir proje başlattı.

Annesi 1971’de hayatını kaybetti. Aynı yıl Ekim ayında İngiltere Kraliçesi Elizabeth Türkiye’ye geldi. Bu ziyaretinde Talât Halman’ı “Sir” unvanını kullanabilmesini sağlayan Büyük Haç Şövalyelik Nişanı ile onurlandırdı. 11 Aralık 1971’de birinci Erim hükümeti sona erdi. Ardından ikinci Erim hükümeti kuruldu ancak bu Erim hükümetinde Kültür Bakanlığı kaldırıldı. Bu nedenle Halman, Amerika’ya Princeton Üniversitesi'ne döndü. 1975’te üniversitede Türk Kültür Tarihi dersi vermeye başladı. New York Üniversitesi’nde 1980’li yıllardan 1990’lı yıllara kadar İslamiyet dersi verdi. New York Magazine dergisinin yapmış olduğu “New York üniversitelerindeki en önemli, en iyi dersler hangileridir?” araştırmasında, New York Üniversitesi'nin yüzlerce dersi arasında bir tek Halman’ın İslamiyet dersi listede yer aldı.

1980 Kasım ayında Kültür İşleri Büyükelçisi oldu. Dışişleri’ne bağlı olarak, Büyükelçi payesi ile, Birleşmiş Milletler Daimî Temsilciliği’ne atandı. Bu görevi New York’ta ona verilen ofisten yönetti. 1981 yılında Hükümet Turizm ve Kültür Bakanlıklarını tek bir bakanlık olarak birleştirmek istedi ve bu yeni oluşan bakanlığın başına Halman’ın gelmesini istedi. Halman kabul etti fakat daha sonra bazı anlaşmazlıklardan dolayı bu birleştirilme durduruldu ve Halman Kültür İşleri Büyükelçiliğine devam etti. 1982 yılının Mayıs'ında Kültür İşleri Büyükelçiliği'nden istifa etti. 1984-1986 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi’nde konuk profesör olarak görev yaptı. Bunun ardından yine New York Üniversitesi’ne döndü.

1989 yılında UNESCO Genel Kurulu’na delege seçildi. 1991'de Orta Doğu Bölümü Başkanlığı'na getirilen ilk Türk oldu. 1993 yılında UNESCO Yönetim Kurulu’nun Program ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı'na getirildi. İki sene başkanlık görevini devam ettirdi ve 1995 yılında UNESCO’dan ayrıldı. UNESCO’da görev yaptığı yıllar boyunca “Fuzuli Yılı”, “Uluslararası Nasreddin Hoca Yılı”, “Uluslararası Hoşgörü Yılı” “Nazım Hikmet Yılı” gibi birçok tasarıyı kabul ettirdi.

1996’da Türk Edebiyatı Bölümü kurmak şartıyla Bilkent Üniversitesi’ne geldi. 1998'de Bilkent Üniversitesinin Türk Edebiyatı Bölümü'nü kurdu ve “Konuk Mümtaz Profesör” olarak bu bölümü ve Türk Edebiyatı Merkezini yönetti. 1998 yılında Sessiz Soru adlı şiir kitabını çıkardı. 2000 yılında Erendiz Atasü, Mustafa Şerif Onaran ve Halman TRT’de Sözün Büyüsü adlı bir televizyon programı başlattılar. Aynı yılın Şubat’ında Dışişleri Halman’a “Üstün Hizmet” ödülünü verdi. 2003 Ekim'inden itibaren UNICEF Türkiye Milli Komitesi Başkanlığı yaptı. 2005’te Bilkent Üniversitesi'nin İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı oldu. 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi, 2006 yılında Ankara Üniversitesi, 2010 yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Halman'a onursal doktor unvanı verdi. 2008 yılından 5 Aralık 2014 tarihinde kalp krizinden vefatına kadar İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Mütevelliler Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Cenazesi Edirnekapı Şehitliğine defnedilmiştir.

Talât Halman, çocukken şiir yazmaya başladı ve yazdığı şiirler Cemal Nadir'in Yeni Arkadaş adlı çocuk dergisinde yayımlandı. Genç yaşlarda başladığı şiir uğraşına büyük önem vermiş ve bir şair olarak anılmak istemiştir. Ailede belli konularda şiir yazması istendiğinde bu "ısmarlama" şiirlere tepki gösteren Halman, özgürlüğüne düşkün bir edebi kişilik sergilemektedir. İngilizceden Türkçeye ilk çevirisini 1944 yılında, henüz 13 yaşındayken yapmış ve Old Black Joe (Yaşlı Zenci Joe) adlı bir türküyü Türkçeye çevirmiştir. 16 yaşında Ahmet Haşim’in ve Yahya Kemal’in şiirlerini Türkçeden İngilizceye çevirdi.


1951 yılının sonlarında Shakespeare’in Türkçeye manzum tercüme edilmesi ve Macbeth’in aruzla Türkçeye çevrilmesi başlıklı bir yazı yazdı. Bu yazısı o zamanlar Millî Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı Tercüme dergisinde yayımlandı. 1952’de Yaşar Nabi Nayır’dan William Faulkner’in Knight’s Gambit adlı kitabını çevirme işini aldı. Böylece Halman Faulkner’i Türkçeye çeviren ilk yazar oldu. Bu çeviri 1952 Ekim’inde Duman adıyla yayımlandı. Vedat Nedim Tör Tarafından Mark Twain’in The Prince and The Pauper adlı kitabını Türkçeye çevirdi ve bu kitap da 1952 yılının sonlarına doğru yayımlandı.

1962’de Mahmut Tali Öngören ile birlikte birer saatlik 4 bölümden oluşan Yirminci Yüzyıl adlı bir belgesel hazırladılar. Bu yıllarda Shakespeare’in Soneler’ini çevirmeye başladı. Çevirilerin bir kısmı Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık dergisinde, Yeditepe’de, Türk Dili’nde ve Dost’ta yayımlandı. Yeditepe yayınları 1964 yılında Shakespeare’in 400. Yıl dönümü dolayısıyla Halman’ın 40 Sone çevirisini kullanarak Soneler adlı küçük bir kitap çıkardı.

1968 yılında ilk şiir kitabı olan Can Kulağı yayımlandı.1968’te Abdi İpekçi Milliyet’e köşe yazarı olması için Halman’a teklifte bulundu.1969'da Eskimo Şiirleri: Seçmeler çevirisini yayımladı.1972’de The Humanist Poetry of Yunus Emre (Yunus Emre’nin Hümanist Şiirleri) adlı kitabı çıktı ve kısa bir süre sonra bu kitap Farsça’ya ve Urdu diline çevrildi. Aynı yıl Eski Mısır Şiiri çevirisini yayımladı. 1974’te Eski Uygarlıkların Şiiri kitabı çıktı.

1980 yılında Türkçe şiir kitabı Canevi Aziz Nesin, Güngör Dilmen, Tahsin Saraç ve Halman’ın birlikte kurdukları Şiir-Tiyatro Yayınevi tarafından yayımlandı. 1981 yılında Yunus Emre and His Mystical Poetry başlıklı kitabını yayımladı. 1981’de Tuyuğlar ve Başka Dörtlükler adlı kitabı çıktı. Yazmış olduğu şiirleri topladığı 2 adet İngilizce kitap çıkardı. Bu kitaplar “Shadows of Love” (Aşkın Gölgeleri) ve “A Last Lullaby” (Son Ninni) idi. 1984’te Celalettin Rumi hakkında bir kitap yazdı.1986 Shakespeare sonelerinin çevirilerini Tüm Soneler adlı kitabında yayımladı.

1991 yılında Kahramanlar ve Soytarılar, Shakespeare’in Dünyası adlı oyunu çıktı. Shakespeare’in hayatını ve yapıtlarını anlatan bu oyun, tek kişilik bir oyun olarak, Müşfik Kenter için yazıldı ancak Halman yazdığı bu oyunu daha sonra kendisi de oynadı. İlk olarak Ankara Üniversitesi için oynadı. Başlığın çok uzun olduğu eleştirisini dikkate alarak bu oyuna daha sonra Türk Shakespeare adını verdi.1991' de Uzak Ağıt adlı şiir kitabını çıkardı. 1992 yılında Şiirlerle Laz Karadeniz Fıkraları adlı kitabı yayımlandı.1996'da Hepimiz Lazük adlı kitabını çıkardı.

Gazetelerde yer alan fikir yazıları Dünya'nın ve Türkiye'nin gündemini eleştirel bir gözle ele alan, kültür-sanat olayları konusunda derinlikli incelemelerdir. Türk kültürünün Batı kültürü ile sentezlenmesi gerektiğine inandı. Ne Divan ne de Halk şiirini görmezden gelmemek gerektiğini düşünmektedir. Aruz'u sofistike bir ses sistemi, bir müzik yaşantısı olarak değerlendirmektedir. Aruz'un eski edebiyata sıkışıp kalmak demek olmadığını, reforme edilerek günümüze uygun hale getirilebileceğini savunmaktadır. Kendisini evrensele açılan bir milliyetçilikle tanımlamaktadır. Totaliter ideolojilerin tümünü adaletsiz ve suça dayanan, insanlığa aykırı yönleri bulunan ideolojiler olarak değerlendirmektedir.

Çevirileri Türk Edebiyatının Dünya'ya tanıtılmasında öncü çalışmalardır. Shakespeare'in Soneler'ini aruz ölçüsü ile çevirmiştir. Türk edebiyatının Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rumi, Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sait Faik, Orhan Veli gibi önemli kalemlerinin İngilizcedeki çevirmenidir. William Faulkner'ın Türkçedeki ilk çevirmenidir.

İngilizceden Türkçeye ve Türkçeden İngilizceye 5000 kadar şiir çevirdi ve çeviri, şiir, edebiyat ve sanat alanlarına çok büyük katkılarda bulundu. Kendisine Türkiye Bilimler Akademisi Ödülü, Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü, Thornton Wilder Edebiyat Ödülü, UNESCO Madalyası, Rockefeller Beşeri Bilimler Bursu, Ankara Sanat Derneği Ödülü, Avni Dilligil Ödülü, Türkiye Folklor Araştırmaları Kurumu Armağanı, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin ABD’deki En Başarılı Türk Bilimadamı Ödülü gibi ödüller verilmiştir. 

Talât Sait Halman'ın Eserleri

ŞİİR:

  • Can Kulağı (1968)
  • Bin Bir (özdeyiş şiirleri, 1976)
  • Canevi (1980)
  • Tuyuğlar (1981)
  • Uzak Ağıt (1991)
  • Ümit Harmanı (2008) (Şiirlerinden derleme)

ÇEVİRİ-DERLEME:

  • Eski Mısır Şiiri (1972)
  • Eski Uygarlıkların Şiirleri (1974)
  • William Shakespeare'nin Tüm Soneleri (1989)
  • Yaşayan Amerikalı Şairler (1992)
  • Amerikalı Kadın Şairler (1992)

OYUN:

  • Kahramanlar ve Soytarılar (1991)

ÖDÜLLERİ

  • Columbia Üniversitesi Thorn Wilder Çeviri Armağanı, 1986
  • Boğaziçi Üniversitesi fahri doktorluk unvanı, 1987
  • Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü, 1999
  • ABD Türk Dernekleri Asamblesi: ABD'deki en başarılı Türk bilim adamı armağanı
  • Rockfeller Vakfı Bilimsel Araştırma Bursu
  • Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü

Talât Sait Halman'ın Şiirlerinden Örnekler

GÜVERCİN

bu gece bir güvercin uykusuz
peşine düşmeyecek artık
güz yapraklarının
düşünüyor yalnız
geyiğin uzanıp ölmeye gittiği kuytuyu

bir güvercin uykusuz bu gece
şadırvan yorgun
yaşlı askerlerin ellerindeki
kanı yıkamaktan

yangın yerinde tütüp duran küller var
zafer türküsü bu
cennet tomurcuğu

uykusuz bir güvercin bu gece
bir eski denizi dinliyor
baykuşların gülücükleri görmeden

biliyor bu karanlık
masmavi kesilecek
tüyler
dallar
alevler
bir yüce rüzgâr beklerken
yepyeni bir aşk içinde
biliyor o rüzgâr kopup gelecektir

bu gece uykusuz bir güvercin
and içiyor uyanık kalmaya
düşündeki güneş
doğuncaya kadar

güvercin bekliyor
ecel bekliyor
bir yeni çağ

uykusuz bir güvercin

İSTANBUL

Hangi ayazmadan su içsem
Başında kaç batın
Susuzluktan ölmüştür

Irıpları çekmeyegör
Boğazda her balığa
Bir orospu gömülmüştür

Dinmişse
Saraylarda düğünler
Harem ağası gülmüştür

Yangın yerlerinde tekbir
Yoksulların
Canevinden dökülmüştür

İstanbul
Çağların görmekten korktuğu
Düştür

GÖZ / DAĞ

Aşk büyür gömgök;
küçümser göz, dağı.
Cılk yürek ummaz;
iyimser göz, dağı
Yakmadan,
nuruyla okşar, kurtarır.
Ürperir yer gök;
gülümser gözdağı.

KUŞUN AŞKI

Âşık kuşu tutmaz en yaman ökse bile;
Dal hain, kök katil bir kökse bile,
Âşık kuş uçar özgür; İncitmez onu
Gök kubbe hasetten yarılıp çökse bile.

ÇÖL
Son ufuk yitmiş de kervan bilmiyor;
Çölde bin yol var da sarvan bilmiyor.
Vahalardan gelmez artık ses ve su-
Aşk ölüp gitmiş, şadırvan bilmiyor.

ESRAR
Devrim ölmüş… Sancı tekrar başlıyor.
Suçludan suçsuzdan ikrar başlıyor...
Süngü-tank-işkence-kan-zindan-ceset.
Baş eğen toplumda esrar başlıyor.

GÖÇEBE
Toz bizim, toprak değil- kökler yasak;
Kuş bizim, yağmur bizim- gökler yasak...
Hem tohumdur, hem mezardır terkimiz;
Her ufuk er geç bizim, her yer yasak.

YARATI
Her zorba, doyumsuz bin şeytan yaratır;
Halk, ekmeği, özgürlüğü taştan yaratır.
Gaddarlığı er geç ezecektir sevgi -
Kör tanrıyı aşkım yeni baştan yaratır.

YALNIZ

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
Kuytular, tanrılarındır.
Çağlar ve sınırlar ötesinden
Sana hep seslenecek can çekişen kurbanlar.
Hangi ıssızlığa varsan
çağrışan açlar bulacaksın
Başaklar sallanırken tâ uzaklarda
Altın ve hayırsız,
Yaşamak yorgunu açlar
Bir kapkara iman gibi davet edecek
Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin
Korkular, tanrılarındır.
Bir ülkü uğruna kurban düşen yiğitler var:
Can yoldaşı, kan kardeşisin onlar için
Bir yaman türkü söylüyorlar sana.
Tarih
Kahraman sesleri hep boğmuş bir cellat
Dün, bugün ve yarın
En uzak güneşlere türküler yakanlar,
Bir coşkulu isyan gibi davet edecek
Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
Tenhadaki lanetli sular, tanrılarındır.
Ve bilir belki yaşlanan ırmak
Gölge olmak değil onun yazgısı,
Baş eğmemek, yiğitçe haykırmak;
Gölden göle, dağdan denize
Özgür akarak bentleri kırmak…
Kör kuyular, tanrılarındır.
Bilge olmaktır ırmağın yazgısı,
Sormağı bilmek yanıtsız soruyu.
Susmağı bilmek ve coşup durmağı.
Köhnemiş dağlara, ham meyvalara
Taze bir ses taşıyıp bir yeni çağ açtırmak.

Akıp giden bir akıldır ölüm,
bilir bunu su.
Toprakta hep ezilse de aşkın uğultusu,
Çağıldayan o ölümsüz pınarlar, ummanlar
davet edecek
Seni görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin.
Aşkı sönük uykular, tanrılarındır.
Sen öyle soylu ve günseviler yarattın ki
Sevgililer, tek bir ağaç olmağa
Can atan güçlü bir orman gibi davet edecek
Sen görkemli beraberliğine.

Yalnızlığı hiç bilmeyeceksin
Bin gözle bakıp okşadığın
Açlar ve yiğitler, yoksullar ve sevenler
Sönmek diye bir yazgıya başkaldırarak,
Susarken yaman türküler söyleyen
Güneşler gibi
Davet edecek
Seni görkemli beraberliğine.